- 19 Haz 2016
- 8,533
- 148
- 63
Appleın Eylül ayında duyurduğu yeni Apple TV (tv) sonunda elime ulaştı ve geçtiğimiz hafta boyunca deneme imkanım oldu. İlk deneyimlerimi ve ilk izlenimlerimi bu yazıda sizlerle paylaşıyorum. Ancak geçtiğimiz hafta paylaşmak istesem de, kişisel sebeplerle geciktim, tekrar kusura bakmayın lütfen
Biraz uzun bir yazı oldu, ama yeni tv ile ilgili olarak söylenebilecek çok şey var. Değişen şeyler, yenilikler, oturmayan bazı noktalar, eksikleri derken ipuçlarına gelemedim bile. Bu yazı ile konuya bir giriş yapmış ve yeni tvyi tanımaya başlamış olalım. Devamında ipuçları ve kullanımla ilgili farklı detaylara da yer vermeye gayret edeceğim
Yeni Apple TV
Yeni tv uzun zamandır bekleniyordu. İlk nesil Apple TV 2007 yılında duyurulmuş, 2012 Modeller (2. ve 3. nesil) oldukça yaygınlaşmıştı. 2015in Eylül ayında ise Apple yeni İPhoe Apple TV de duyurmuş oldu.
Eylülde duyurulmasının ardından geçtiğimiz hafta tüm dünya ile birlikte Apple TV ABD fiyatına göre Türkiyede biraz pahalı diyebiliriz.
Yeni tv bir çok alanda yeni özellikler ve iyileştirmelerle geliyor:
Fakat tüm bunlar nasıl bir deneyim sunuyor? Yeni tv almaya değer bir ürün mü? Gelin yavaş yavaş detaylara girelim
Kutudan neler çıkıyor?
İlk olarak kutu içeriği ile başlayalım.
Yeni tv kutusundan şunlar çıkıyor:
HDMI kablosu ise önceki modellerde de olduğu gibi kutu içeriğinde yok. Ekstra olarak satın almamız gerekiyor.
Önceki nesillere göre daha büyük olan kutunun içinden çıkan lightning kablosu ise benim en çok hoşuma giden şey oldu diyebilirim Yeni kumanda çıkarılabilir bir pile sahip olmadığı için, lightning kablosu ile şarj oluyor. Bu yüzden de Apple bu kabloyu tıpkı iPhone ve iPadlerde olduğu gibi yeni ürünle birlikte kutuya dahil ediyor.
Bu vesile ile bir kablomuz daha elimizin altında oluyor. Benim gibi evde, işte, arabada, yatak başucunda, çantada birer kablo taşımayı tercih edenler için ilaç niyetine
İlk izlenimler
Yeni tv aslında öncekine göre çok farklı değil, ama biraz daha sulak yerde yetişmiş gibi görünüyor diyebilirim. Önceki modele göre sadece biraz daha uzun, fakat masada kapladığı alan ise aynı.
Arka tarafındaki giriş ve çıkışlara baktığımızda ise optik ses çıkışının artık olmadığını görüyoruz.
Çalışmasını sağlamak için güç kablosunu ve HDMI kabloyu bağlamak yeterli. tv otomatik olarak açılıyor zaten. Kurulum içinse Appleın daha önce 3.nesil AppleTV ile tanıttığı yöntem bu nesilde de çalışıyor:
Bluetooth ile iPhone üzerinden AppleTV kurulumu.
2 sene önce yazdığım bu yazıda da detaylıca paylaştığım gibi, tek yapmamız gereken güncel bir sürüme sahip iPhoneu, yeni tvye yaklaştırmak ve beklemek. Böylece iCloud ve Wi-Fi ayarlarımızı otomatik olarak yapabiliyoruz.
1. Yeni Arayüz
Yeni tvyi ilk çalıştırdığımızda yepyeni ama tanıdık bir arayüzle karşılaşıyoruz. Yıllar içerisinde değişimler geçirse de, AppleTVnin arayüzü 2010dan beri pek de değişmemişti. Ancak bu yeni arayüz, hem yazı tipi hem de görsellik açısındaniOS 9 ve El Capitandan izlertaşıyor. Bu sebeple de yeni olmasına rağmen modern ve tanıdık geliyor.
Yeni arayüze ek olarak yeni tv aynı zamanda iOSten devşirilmiş tvOS adlı yeni bir işletim sistemine sahip. Bu açıdan yine tanıdık geliyor olsa da, aslında iPhone veya iPade göre çok daha farklı bir ekranda (hem çok kocaman hem de dokunmatik değil) çalışıyor olması, farklılıkları da beraberinde getiriyor.
Yeni işletim sistemi olan tvOSun belki de en büyük farkı ise artık tv için de bir App Storeun olması. Yani geliştiriciler artık televizyonda görüntülenebilecek, tvye yüklenebilecek uygulamalar geliştirebiliyor olacak.
App Storedan detaylıca bahsedeceğiz, ancak şimdilik işletim sisteminin özelliklerinden devam edelim
Sinematik Ekran Koruyucular
Appleın tıpkı 2010daki ilk iPad lansmanında olduğu gibi ekran koruyucu tanıtması komik gibi gelse de, aslında yeni tv için oldukça hoş bir özellik olduğunu söyleyebilirim.
Apple, yüksek kalitede video formatındaki ekran koruyucular ile tv kullanılmadığı zaman çok şık görüntülerle bizi karşılamasını sağlamış. Gerek bulutların üzerinde, gerekse San Franciscodaki Golden Gate köprüsü olsun, günün saatine göre değişen çok hoş görüntüler olduğunu ve etkileyici olduğunu söyleyebilirim.
2. Yeni Kumanda
Bir diğer yenilik ise tvnin kumandasında. Önceki nesile göre biraz daha büyüyen kumanda ele daha iyi oturuyor diyebilirim.
Ön tarafta dokunmatik ve basıldığında tıklanabilir bir yüzey varken (aslında Trackpad gibi ama adı Touch Surface), orta kısımda bazı yeni tuşlarla birlikte karşımıza tamamen yenilenmiş bir kumanda çıkıyor.
İlk başta alışması biraz zaman alsa da, dokunmatik yüzeyi kullanarak çok daha kolay bir şekilde tv arayüzünde dolaşmak ve seçim yapmak mümkün. Birkaç saatlik kullanım sonrasında insanın eli alışıyor.
Hızlı hareketler yaparak kolayca en sağa veya en sola gitmek mümkün oluyorken, ufak hareketlerle kare kare ilerlemek veya bir yana geçmek de mümkün. Bu açıdan bakıldığında yeni kumanda inanılmaz pratiklik sağlıyor. İleri/geri sarma tuşlarına elveda
Kumanda üzerinde 6 tane tuş yer alıyor:
İşin daha da ilginç ve pratik yanı, kumanda sayesinde televizyonumuzu ve televizyonumuzun sesini de açıp kapatabiliyoruz. Yani Apple, evdeki kumanda kaosuna da bir dur demek için çabalamış.
Ayrıca dahili pili olduğu için en altındaki Lightning girişi sayesinde de pili azaldığı zaman kolayca şarj etmek mümkünoluyor.
Bu yeni kumandaya gözümüz gibi bakmamız gerekiyor, çünkü tek başına satın almaya kalktığımızda Apple bize 279 TL fiyat çekiyor! Evet, yani bir önceki nesil Apple TV ile aynı fiyat.
Eski kumanda ise sadece 69 TL.
3. App Store
tv için App Store belki de yeni tvnin en önemli yeniliği. Ancak henüz bu yeniliğin kendini gösterebildiğini veya olgunlaştığını söylemek pek de mümkün değil.
Hem bireysel geliştiriciler, hem de firmalar tv için uygulamalar geliştirmeye başladılar, ancak bu uygulamalar henüz en basit ve ilkel iPhone uygulamaları gibiler. Elbette bu önümüzdeki dönemde değişecek ve çok daha güzel ve işe yarar uygulamalar göreceğiz.
Tahmin edebileceğiniz gibi RedBull, TED, yemek tarifleri, vb. kanallar artık uygulamalar olarak App Storeda yerine almış.
Ama App Storeu sadece canlı yayın, eski yayınlar veya bölümler olarak düşünmek yerine, Apple TVnin uygulamalarınıyepyeni bir deneyim sunabilecek kapasitede ve teknolojiye sahip olarak düşünmemiz gerekiyor. Fitness üzerine egzersizler, futbol, basketbol vb. maçların çok özel analizleri, özel verileri, oyunlar, etkileşimli içerikler gibi pek çok şeyi yapmak mümkün.
İçerisinde jiroskop bulunan yeni kumanda ile bir fitness uygulaması aslında bir egzersizi yapıp yapmadığımızı bile tespit edebiliyor. Hatta bileğimize bağlayarak (Nintendo Wii gibi) kumanda ile oynadığımız oyunlarda kumandanın elimizden uçup gitmesini engelleyebiliyoruz.
Ancak yukarıda da söylediğim gibi uygulamalar henüz çok yeni ve bu yeni dünyaya pek de hazır değiller. Örneğin Periscopeun uygulaması çok güzel görünmekle birlikte, hesabımıza giriş yaptırmıyor ve sadece Persicopeun önerdiği yayınları görebiliyoruz.
Oyunlar
Tıpkı uygulamalar gibi oyunlar da henüz oldukça yeni ve vasat seviyede diyebilirim. App Storedaki oyun sayısı bile oldukça az ve henüz içeride oyunlara özel bir kategori de yok. Appleın bir Playstation veya X-Box ile rekabete girmesi şu anda pek mümkün gibi görünmese de, son yıllarda iPhone ve iPadlerin oyun piyasasından ciddi pay çaldığını da unutmayarak dikkatli olmakta fayda var.
Hatta yeni tvye Bluetooth ile özel bir kol bağlamak ve bazı oyunları bununla oynamak da mümkün olabiliyor.
4. Siri
iPhonedan tanıdığımız Siri, yeni tvde de karşımıza çıkıyor. Kumandadaki arama butonuna bastığımızda bir arama sayfasına gidiyorken, basılı tuttuğumuzda ise Siriye ulaşıyoruz. Kumandanın en üstündeki mikrofona doğru istediğimizi söyleyerek de Sirinin bize yardımcı olmasını bekliyoruz.
Siri hem iTunes içerisinde, hem de Netflix, Hulu, HBO, Showtime gibi ABDde aktif olan bir çok içerik sağlayıcıda arama yapabiliyor, ve sonuçları karşımıza getiriyor. Ancak App Store içerisinde arama yapmasını sağlayamıyoruz, şimdilik Bu çok can sıkıcı olsa da, umuyorum ki Apple bu özelliği de ekler Siriye.
Fakat ne yazık ki Siri tüm uygulamalar içerisinde de arama yapmıyor. Üstelik Müzik uygulamasında bile! Appleın yazılım güncellemeleri ile bunu yakın zamanda gidereceğini düşünmekle birlikte, lansmana bunu yetiştirememiş olması bir hayal kırıklığı. Ama zaten ülkemizde Apple Music bile kullanılamıyor hala!
Her şeyi geçtim ama ne yazık ki Siri henüz ülkemizde de kullanılamıyor. Dil ve bölge seçimini Türkiye ve Türkçe olarak yaptığımız zaman Siriyi kullanamıyoruz. Test için ABD ve İngilizce seçimlerini yaparsak bir nebze tadına bakabiliyoruz.
Bunun sebebi olarak Appleın farklı ülkelerde film ve aktör/aktrist isimlerinin farklı şekilde telaffuz edilmesi gösteriliyor. Umarım bu eksikliği Apple kısa sürede giderir ve tvdeki Siri deneyiminden bizi daha fazla uzak tutmaz.
iPhoneda Siriyi çok kullanmıyor olabiliriz belki, ama tvde daha fazla kullanacağımızı tahmin ediyorum. Çünkü Siri bir dizi, film adı, oyuncular, yönetmen, tarih gibi bir çok konuda arama yapabiliyor. Örneğin
gibi komutları sırasıyla verdiğimizde, yakın zamanda çekilmiş yüksek puan almış Bruce Willis aksiyon filmlerini görebiliyoruz.
Ya da Sean Connerynin oynadığı James Bond filmlerini yine bir cümle ile karşımıza getirmek mümkün olabiliyor. Keşke ülkemizde de olsa
Karşımıza gelen film veya filmleri istediğimiz servisi kullanarak izlemek de mümkün olsa da, yine ülkemizde muhtemelen sadece iTunes ile kısıtlı kalacağız.
Benim en çok hoşuma giden yarı-gizli özelliklerden birisi ise film izlerken bir anlık diyaloğu kaçırdığımızda what did he say? (ne dedi?) gibi bir cümle ile filmi 15 saniye geriye sarabiliyoruz.
Eksikleri var mı?
Olmaz mı? Yeni tvnin eksik diyebileceğimiz bir çok yönü de mevcut.
4K bir televizyona sahipsek, tvden 1080p bir yayın alacağımızı bilmemiz gerekiyor. Roku veya FireTV gibi ABDdeki diğer alternatiflere göre Apple henüz 4Kya geçmiş değil. Ancak açık sözlü olmak gerekirse, bunun birkaç yıl içerisinde bile bir sorun yaratacağını düşünmüyorum.
Bir diğer olumsuz konu ise Bluetooth klavye desteğinin verilmiyor olması. Yani evimizde Apple TV ile kullandığımız bir Bluetooth klavyemiz varsa, yeni tv ile kullanamadığımızı bilmemiz gerekiyor.
Benzer bir şekilde iPhonedaki Remote uygulaması da henüz tvye destek vermiyor. Yani sadece kumandaya mahkum durumdayız. Ancak en azından -şifreler olmasa da- tv daha önce yazdığımız e-posta adresi veya diğer kelimeleri ekrandaki klavye üzerinde hatırlıyor ve en baştan tekrar tekrar yazmamıza gerek kalmıyor.
Elbette bir diğer eksiklik Siri, ama zaten yukarıda yeterince kızdığımız için burada tekrar Sirinin eksikliğine dair fazla bir şey söylemeye gerek yok.
Ve son olarak da hala Türkiyede dizilerin, yani ABDdeki gibi TV Showların tvde olmaması bence en büyük eksiklik. Hem yerli hem de yabancı dizileri umarım Apple en kısa sürede tv üzerinden izlenebilir hale getirir.
Değerlendirme
Gelelim değerlendirme kısmına Appleın şu anda televizyon deneyimini değiştirdi diyebileceğim kadar devrimsel bir adım görebildiğimi söyleyemem. Ancak App Store ve Siri ile bu yönde ilerlediği kesin. ABD için daha parlak bir tablo olsa da, ülkemizdeki kısıtlar sebebiyle tvden tam randıman alamıyoruz ne yazık ki.

Bu açıdan baktığımda, yeni tvnin şu anda eskisine göre çok büyük bir artısı olduğunu söyleyemiyorum. Benim önerim, bazı şeyler düzelene kadar biraz daha beklenebileceği yönünde. App Storeda daha fazla ve kullanışlı uygulamaların sayısı artar, Siri ve Apple Music kullanılabilir, TV dizileri eklenirse tv çok daha cazip hale gelir.
Fakat şu anda tv meraklılar için yeni ama üzerinde çok da fazla bir şey yapılamayan bir oyuncak gibi. Siz yeni tvyi ve özelliklerini nasıl buldunuz? Aldınız mı, ya da almayı düşünüyor musunuz?
NOT: Ben incelemeyi yayınlayana kadar Apple, tv için ilk yazılım güncellemesini yayınladı bile. Ama tvOS 9.0.1 ile gelen yeni bir özellik yok.
Apple TV ve Oyunlar
drcevirgenin yorumu üzerine yazıya ufak bir güncelleme yaparak bu konuya da değinmek istedim. iPhone ya da iPadimizdeki oyunları AirPlay sayesinde Apple TV üzerinden televizyonumuzda da oynayabiliyoruz.
Örneğin bir yarış oyununda televizyonumuzda yarıştığımız pisti görürken, iPadimizi hem kontrolör (kol) olarak, hem de kritik bilgileri alabileceğimiz bir ekran olarak kullanabiliyoruz.

Ya da bir uçuş simulasyonunda, Apple TV ile televizyonumuzda uçağımızı dışarıdan görebilirken, iPadimiz üzerinde de kokpiti ve kokpitteki diğer detayları görebiliyoruz.

Apple TV ve Remote uygulaması
Apple TVmizin yanında gelen uzaktan kumanda hem ufak, hem az tuşa sahip, hem de becerikli. Çoğu televizyonun yanında gelen onlarca farklı tuşlu kumandaya göre oldukça sade olan bu kumandaya bir kere alışınca vazgeçmek gerçekten zor.

Ancak YouTube gibi uygulamalarda arama yapmak için harflere ihtiyacımız olduğu zaman bu kumanda ile yazı yazmak biraz can sıkıcı olabiliyor Bunun için de Apple iOS cihazlarımız, yani iPhone, iPad ve iPod Touch için Remote adlı özel bir uygulama hazırlamış.
Bu uygulama ile Apple TVmizi parmak hareketlerimiz ile kontrol edebiliyor, yazı yazılacak ekranlarda da iPhoneumuzun klavyesini kullanarak kolayca istediklerimizi yazabiliyoruz.
Tüm Apple TV sahiplerinin iOS cihazlarında yüklü olması gerektiğini düşündüğüm bu uygulamayı ücretsiz olarak yüklemek isterseniz aşağıdaki resme tıklayarak Remote adlı uygulamayı siz de indirebilirsiniz.

Fiyat
Apple TV, ABDde $99 + KDV olarak satılıyor. Yani yaklaşık $108 gibi düşünebiliriz. Bu da Türk Lirası ile 190 TL civarına geliyor. Ancak elbette hiç bir zaman ABD fiyatlarını baz almamız mümkün değil. Hem tüm ürünlerin ABDden Avrupaya gelmesi, hem Euronun etkisi, hem de ülkemizin vergileri düşünüldüğünde fiyatlar biraz daha yukarıya çıkıyor.
Bilkomun web sitesine göz attığımızda şu anda Apple TV için belirlenen fiyatın 264 TL + KDV olarak listelendiğini, yanitoplam 311 TL olarak görüyoruz. Fakat banka havalesi ile aldığımızda indirimli olarak da 293 TLye almak mümkün.
Ancak ufak bir problem var, Apple TV geldiği gibi bitmiş durumda ya da kalan yerlerde de bitmek üzere.
Eğer Apple tVye sahip olmayı düşünüyorsanız acele etmekte fayda var gibi görünüyor
Değerlendirme
Apple TV şimdiye kadar Türkiyede resmi olarak satılmadığı için çok fazla yazı paylaşmayı tercih etmemiştim. Ancak 2011â²in bahar aylarından beri kullandığım Apple TVden oldukça memnun olduğumusöyleyebilirim.
En çok kullandığım özellik elbette AirPlay ile fotoğrafları ve videoları televizyona yansıtmak. Böylece kolay bir şekilde evimdeki kişilerle istediklerimi paylaşabiliyor, çektiğim fotoğrafları, videoları ya da komik bir YouTube videosunu anında gösterebiliyorum.
Fakat değinmemiz gereken önemli bir detay daha var: Apple TVnin depolama yapabileceğimiz bir sabit diski olmadığı için her seferinde tüm içerikleri internetten indiriyor. Ve indirmeye devam ederken izlememizi sağlıyor. Bu yüzden kotalı bir internet paketi kullanıyorsak bu detaya dikkat etmemiz gerekiyor. Aksi halde kotamızı kolayca doldurmak işten bile değil
Ancak Apple TVnin diğer özelliklerini de kullandıkça, her geçen gün daha da pratik bir hale gelen bu küçük siyah kutuya olan hayranlığım artıyor. iTunes Storeun Türkiyeye de açılması ile kullanması çok daha keyifli hale gelen Apple TVyi eğer almayı düşünüyorsanız eminim siz de çok memnun kalacak, belki de benim keşfetmediğim ya da kullanmadığım farklı özelliklerini kullanacaksınız

Biraz uzun bir yazı oldu, ama yeni tv ile ilgili olarak söylenebilecek çok şey var. Değişen şeyler, yenilikler, oturmayan bazı noktalar, eksikleri derken ipuçlarına gelemedim bile. Bu yazı ile konuya bir giriş yapmış ve yeni tvyi tanımaya başlamış olalım. Devamında ipuçları ve kullanımla ilgili farklı detaylara da yer vermeye gayret edeceğim

Yeni Apple TV
Yeni tv uzun zamandır bekleniyordu. İlk nesil Apple TV 2007 yılında duyurulmuş, 2012 Modeller (2. ve 3. nesil) oldukça yaygınlaşmıştı. 2015in Eylül ayında ise Apple yeni İPhoe Apple TV de duyurmuş oldu.

Eylülde duyurulmasının ardından geçtiğimiz hafta tüm dünya ile birlikte Apple TV ABD fiyatına göre Türkiyede biraz pahalı diyebiliriz.
- tv 32 GB: 629 TL
- tv 64 GB: 829 TL

Yeni tv bir çok alanda yeni özellikler ve iyileştirmelerle geliyor:
- Yeni Arayüz
- Yeni kumanda
- App Store
- Siri
Fakat tüm bunlar nasıl bir deneyim sunuyor? Yeni tv almaya değer bir ürün mü? Gelin yavaş yavaş detaylara girelim
Kutudan neler çıkıyor?
İlk olarak kutu içeriği ile başlayalım.

Yeni tv kutusundan şunlar çıkıyor:
- Kumanda
- tv
- Lightning-USB kablosu
- Güç kablosu

HDMI kablosu ise önceki modellerde de olduğu gibi kutu içeriğinde yok. Ekstra olarak satın almamız gerekiyor.

Önceki nesillere göre daha büyük olan kutunun içinden çıkan lightning kablosu ise benim en çok hoşuma giden şey oldu diyebilirim Yeni kumanda çıkarılabilir bir pile sahip olmadığı için, lightning kablosu ile şarj oluyor. Bu yüzden de Apple bu kabloyu tıpkı iPhone ve iPadlerde olduğu gibi yeni ürünle birlikte kutuya dahil ediyor.

Bu vesile ile bir kablomuz daha elimizin altında oluyor. Benim gibi evde, işte, arabada, yatak başucunda, çantada birer kablo taşımayı tercih edenler için ilaç niyetine

İlk izlenimler
Yeni tv aslında öncekine göre çok farklı değil, ama biraz daha sulak yerde yetişmiş gibi görünüyor diyebilirim. Önceki modele göre sadece biraz daha uzun, fakat masada kapladığı alan ise aynı.

Arka tarafındaki giriş ve çıkışlara baktığımızda ise optik ses çıkışının artık olmadığını görüyoruz.

Çalışmasını sağlamak için güç kablosunu ve HDMI kabloyu bağlamak yeterli. tv otomatik olarak açılıyor zaten. Kurulum içinse Appleın daha önce 3.nesil AppleTV ile tanıttığı yöntem bu nesilde de çalışıyor:
Bluetooth ile iPhone üzerinden AppleTV kurulumu.
2 sene önce yazdığım bu yazıda da detaylıca paylaştığım gibi, tek yapmamız gereken güncel bir sürüme sahip iPhoneu, yeni tvye yaklaştırmak ve beklemek. Böylece iCloud ve Wi-Fi ayarlarımızı otomatik olarak yapabiliyoruz.

1. Yeni Arayüz
Yeni tvyi ilk çalıştırdığımızda yepyeni ama tanıdık bir arayüzle karşılaşıyoruz. Yıllar içerisinde değişimler geçirse de, AppleTVnin arayüzü 2010dan beri pek de değişmemişti. Ancak bu yeni arayüz, hem yazı tipi hem de görsellik açısındaniOS 9 ve El Capitandan izlertaşıyor. Bu sebeple de yeni olmasına rağmen modern ve tanıdık geliyor.

Yeni arayüze ek olarak yeni tv aynı zamanda iOSten devşirilmiş tvOS adlı yeni bir işletim sistemine sahip. Bu açıdan yine tanıdık geliyor olsa da, aslında iPhone veya iPade göre çok daha farklı bir ekranda (hem çok kocaman hem de dokunmatik değil) çalışıyor olması, farklılıkları da beraberinde getiriyor.

Yeni işletim sistemi olan tvOSun belki de en büyük farkı ise artık tv için de bir App Storeun olması. Yani geliştiriciler artık televizyonda görüntülenebilecek, tvye yüklenebilecek uygulamalar geliştirebiliyor olacak.

App Storedan detaylıca bahsedeceğiz, ancak şimdilik işletim sisteminin özelliklerinden devam edelim
Sinematik Ekran Koruyucular
Appleın tıpkı 2010daki ilk iPad lansmanında olduğu gibi ekran koruyucu tanıtması komik gibi gelse de, aslında yeni tv için oldukça hoş bir özellik olduğunu söyleyebilirim.
Apple, yüksek kalitede video formatındaki ekran koruyucular ile tv kullanılmadığı zaman çok şık görüntülerle bizi karşılamasını sağlamış. Gerek bulutların üzerinde, gerekse San Franciscodaki Golden Gate köprüsü olsun, günün saatine göre değişen çok hoş görüntüler olduğunu ve etkileyici olduğunu söyleyebilirim.

2. Yeni Kumanda
Bir diğer yenilik ise tvnin kumandasında. Önceki nesile göre biraz daha büyüyen kumanda ele daha iyi oturuyor diyebilirim.

Ön tarafta dokunmatik ve basıldığında tıklanabilir bir yüzey varken (aslında Trackpad gibi ama adı Touch Surface), orta kısımda bazı yeni tuşlarla birlikte karşımıza tamamen yenilenmiş bir kumanda çıkıyor.

İlk başta alışması biraz zaman alsa da, dokunmatik yüzeyi kullanarak çok daha kolay bir şekilde tv arayüzünde dolaşmak ve seçim yapmak mümkün. Birkaç saatlik kullanım sonrasında insanın eli alışıyor.
Hızlı hareketler yaparak kolayca en sağa veya en sola gitmek mümkün oluyorken, ufak hareketlerle kare kare ilerlemek veya bir yana geçmek de mümkün. Bu açıdan bakıldığında yeni kumanda inanılmaz pratiklik sağlıyor. İleri/geri sarma tuşlarına elveda

Kumanda üzerinde 6 tane tuş yer alıyor:
- Menu
- Ana ekran
- Arama (Siri)
- Oynat/Durakla
- Ses yükselt ve azalt

İşin daha da ilginç ve pratik yanı, kumanda sayesinde televizyonumuzu ve televizyonumuzun sesini de açıp kapatabiliyoruz. Yani Apple, evdeki kumanda kaosuna da bir dur demek için çabalamış.

Ayrıca dahili pili olduğu için en altındaki Lightning girişi sayesinde de pili azaldığı zaman kolayca şarj etmek mümkünoluyor.

Bu yeni kumandaya gözümüz gibi bakmamız gerekiyor, çünkü tek başına satın almaya kalktığımızda Apple bize 279 TL fiyat çekiyor! Evet, yani bir önceki nesil Apple TV ile aynı fiyat.
Eski kumanda ise sadece 69 TL.

3. App Store
tv için App Store belki de yeni tvnin en önemli yeniliği. Ancak henüz bu yeniliğin kendini gösterebildiğini veya olgunlaştığını söylemek pek de mümkün değil.

Hem bireysel geliştiriciler, hem de firmalar tv için uygulamalar geliştirmeye başladılar, ancak bu uygulamalar henüz en basit ve ilkel iPhone uygulamaları gibiler. Elbette bu önümüzdeki dönemde değişecek ve çok daha güzel ve işe yarar uygulamalar göreceğiz.

Tahmin edebileceğiniz gibi RedBull, TED, yemek tarifleri, vb. kanallar artık uygulamalar olarak App Storeda yerine almış.
Ama App Storeu sadece canlı yayın, eski yayınlar veya bölümler olarak düşünmek yerine, Apple TVnin uygulamalarınıyepyeni bir deneyim sunabilecek kapasitede ve teknolojiye sahip olarak düşünmemiz gerekiyor. Fitness üzerine egzersizler, futbol, basketbol vb. maçların çok özel analizleri, özel verileri, oyunlar, etkileşimli içerikler gibi pek çok şeyi yapmak mümkün.

İçerisinde jiroskop bulunan yeni kumanda ile bir fitness uygulaması aslında bir egzersizi yapıp yapmadığımızı bile tespit edebiliyor. Hatta bileğimize bağlayarak (Nintendo Wii gibi) kumanda ile oynadığımız oyunlarda kumandanın elimizden uçup gitmesini engelleyebiliyoruz.
Ancak yukarıda da söylediğim gibi uygulamalar henüz çok yeni ve bu yeni dünyaya pek de hazır değiller. Örneğin Periscopeun uygulaması çok güzel görünmekle birlikte, hesabımıza giriş yaptırmıyor ve sadece Persicopeun önerdiği yayınları görebiliyoruz.
Oyunlar
Tıpkı uygulamalar gibi oyunlar da henüz oldukça yeni ve vasat seviyede diyebilirim. App Storedaki oyun sayısı bile oldukça az ve henüz içeride oyunlara özel bir kategori de yok. Appleın bir Playstation veya X-Box ile rekabete girmesi şu anda pek mümkün gibi görünmese de, son yıllarda iPhone ve iPadlerin oyun piyasasından ciddi pay çaldığını da unutmayarak dikkatli olmakta fayda var.
Hatta yeni tvye Bluetooth ile özel bir kol bağlamak ve bazı oyunları bununla oynamak da mümkün olabiliyor.

4. Siri
iPhonedan tanıdığımız Siri, yeni tvde de karşımıza çıkıyor. Kumandadaki arama butonuna bastığımızda bir arama sayfasına gidiyorken, basılı tuttuğumuzda ise Siriye ulaşıyoruz. Kumandanın en üstündeki mikrofona doğru istediğimizi söyleyerek de Sirinin bize yardımcı olmasını bekliyoruz.

Siri hem iTunes içerisinde, hem de Netflix, Hulu, HBO, Showtime gibi ABDde aktif olan bir çok içerik sağlayıcıda arama yapabiliyor, ve sonuçları karşımıza getiriyor. Ancak App Store içerisinde arama yapmasını sağlayamıyoruz, şimdilik Bu çok can sıkıcı olsa da, umuyorum ki Apple bu özelliği de ekler Siriye.

Fakat ne yazık ki Siri tüm uygulamalar içerisinde de arama yapmıyor. Üstelik Müzik uygulamasında bile! Appleın yazılım güncellemeleri ile bunu yakın zamanda gidereceğini düşünmekle birlikte, lansmana bunu yetiştirememiş olması bir hayal kırıklığı. Ama zaten ülkemizde Apple Music bile kullanılamıyor hala!
Her şeyi geçtim ama ne yazık ki Siri henüz ülkemizde de kullanılamıyor. Dil ve bölge seçimini Türkiye ve Türkçe olarak yaptığımız zaman Siriyi kullanamıyoruz. Test için ABD ve İngilizce seçimlerini yaparsak bir nebze tadına bakabiliyoruz.

Bunun sebebi olarak Appleın farklı ülkelerde film ve aktör/aktrist isimlerinin farklı şekilde telaffuz edilmesi gösteriliyor. Umarım bu eksikliği Apple kısa sürede giderir ve tvdeki Siri deneyiminden bizi daha fazla uzak tutmaz.
iPhoneda Siriyi çok kullanmıyor olabiliriz belki, ama tvde daha fazla kullanacağımızı tahmin ediyorum. Çünkü Siri bir dizi, film adı, oyuncular, yönetmen, tarih gibi bir çok konuda arama yapabiliyor. Örneğin
- Aksiyon filmleri göster
- İçerisinde Bruce Willis olanları
- yakın zamandakiler
- iyi olanları
gibi komutları sırasıyla verdiğimizde, yakın zamanda çekilmiş yüksek puan almış Bruce Willis aksiyon filmlerini görebiliyoruz.
Ya da Sean Connerynin oynadığı James Bond filmlerini yine bir cümle ile karşımıza getirmek mümkün olabiliyor. Keşke ülkemizde de olsa

Karşımıza gelen film veya filmleri istediğimiz servisi kullanarak izlemek de mümkün olsa da, yine ülkemizde muhtemelen sadece iTunes ile kısıtlı kalacağız.

Benim en çok hoşuma giden yarı-gizli özelliklerden birisi ise film izlerken bir anlık diyaloğu kaçırdığımızda what did he say? (ne dedi?) gibi bir cümle ile filmi 15 saniye geriye sarabiliyoruz.

Eksikleri var mı?
Olmaz mı? Yeni tvnin eksik diyebileceğimiz bir çok yönü de mevcut.
4K bir televizyona sahipsek, tvden 1080p bir yayın alacağımızı bilmemiz gerekiyor. Roku veya FireTV gibi ABDdeki diğer alternatiflere göre Apple henüz 4Kya geçmiş değil. Ancak açık sözlü olmak gerekirse, bunun birkaç yıl içerisinde bile bir sorun yaratacağını düşünmüyorum.
Bir diğer olumsuz konu ise Bluetooth klavye desteğinin verilmiyor olması. Yani evimizde Apple TV ile kullandığımız bir Bluetooth klavyemiz varsa, yeni tv ile kullanamadığımızı bilmemiz gerekiyor.

Benzer bir şekilde iPhonedaki Remote uygulaması da henüz tvye destek vermiyor. Yani sadece kumandaya mahkum durumdayız. Ancak en azından -şifreler olmasa da- tv daha önce yazdığımız e-posta adresi veya diğer kelimeleri ekrandaki klavye üzerinde hatırlıyor ve en baştan tekrar tekrar yazmamıza gerek kalmıyor.
Elbette bir diğer eksiklik Siri, ama zaten yukarıda yeterince kızdığımız için burada tekrar Sirinin eksikliğine dair fazla bir şey söylemeye gerek yok.
Ve son olarak da hala Türkiyede dizilerin, yani ABDdeki gibi TV Showların tvde olmaması bence en büyük eksiklik. Hem yerli hem de yabancı dizileri umarım Apple en kısa sürede tv üzerinden izlenebilir hale getirir.
Değerlendirme
Gelelim değerlendirme kısmına Appleın şu anda televizyon deneyimini değiştirdi diyebileceğim kadar devrimsel bir adım görebildiğimi söyleyemem. Ancak App Store ve Siri ile bu yönde ilerlediği kesin. ABD için daha parlak bir tablo olsa da, ülkemizdeki kısıtlar sebebiyle tvden tam randıman alamıyoruz ne yazık ki.

Bu açıdan baktığımda, yeni tvnin şu anda eskisine göre çok büyük bir artısı olduğunu söyleyemiyorum. Benim önerim, bazı şeyler düzelene kadar biraz daha beklenebileceği yönünde. App Storeda daha fazla ve kullanışlı uygulamaların sayısı artar, Siri ve Apple Music kullanılabilir, TV dizileri eklenirse tv çok daha cazip hale gelir.
Fakat şu anda tv meraklılar için yeni ama üzerinde çok da fazla bir şey yapılamayan bir oyuncak gibi. Siz yeni tvyi ve özelliklerini nasıl buldunuz? Aldınız mı, ya da almayı düşünüyor musunuz?
NOT: Ben incelemeyi yayınlayana kadar Apple, tv için ilk yazılım güncellemesini yayınladı bile. Ama tvOS 9.0.1 ile gelen yeni bir özellik yok.
Apple TV ve Oyunlar
drcevirgenin yorumu üzerine yazıya ufak bir güncelleme yaparak bu konuya da değinmek istedim. iPhone ya da iPadimizdeki oyunları AirPlay sayesinde Apple TV üzerinden televizyonumuzda da oynayabiliyoruz.



Ya da bir uçuş simulasyonunda, Apple TV ile televizyonumuzda uçağımızı dışarıdan görebilirken, iPadimiz üzerinde de kokpiti ve kokpitteki diğer detayları görebiliyoruz.


Apple TV ve Remote uygulaması
Apple TVmizin yanında gelen uzaktan kumanda hem ufak, hem az tuşa sahip, hem de becerikli. Çoğu televizyonun yanında gelen onlarca farklı tuşlu kumandaya göre oldukça sade olan bu kumandaya bir kere alışınca vazgeçmek gerçekten zor.


Ancak YouTube gibi uygulamalarda arama yapmak için harflere ihtiyacımız olduğu zaman bu kumanda ile yazı yazmak biraz can sıkıcı olabiliyor Bunun için de Apple iOS cihazlarımız, yani iPhone, iPad ve iPod Touch için Remote adlı özel bir uygulama hazırlamış.

Bu uygulama ile Apple TVmizi parmak hareketlerimiz ile kontrol edebiliyor, yazı yazılacak ekranlarda da iPhoneumuzun klavyesini kullanarak kolayca istediklerimizi yazabiliyoruz.

Tüm Apple TV sahiplerinin iOS cihazlarında yüklü olması gerektiğini düşündüğüm bu uygulamayı ücretsiz olarak yüklemek isterseniz aşağıdaki resme tıklayarak Remote adlı uygulamayı siz de indirebilirsiniz.

Fiyat
Apple TV, ABDde $99 + KDV olarak satılıyor. Yani yaklaşık $108 gibi düşünebiliriz. Bu da Türk Lirası ile 190 TL civarına geliyor. Ancak elbette hiç bir zaman ABD fiyatlarını baz almamız mümkün değil. Hem tüm ürünlerin ABDden Avrupaya gelmesi, hem Euronun etkisi, hem de ülkemizin vergileri düşünüldüğünde fiyatlar biraz daha yukarıya çıkıyor.

Bilkomun web sitesine göz attığımızda şu anda Apple TV için belirlenen fiyatın 264 TL + KDV olarak listelendiğini, yanitoplam 311 TL olarak görüyoruz. Fakat banka havalesi ile aldığımızda indirimli olarak da 293 TLye almak mümkün.

Ancak ufak bir problem var, Apple TV geldiği gibi bitmiş durumda ya da kalan yerlerde de bitmek üzere.

Değerlendirme
Apple TV şimdiye kadar Türkiyede resmi olarak satılmadığı için çok fazla yazı paylaşmayı tercih etmemiştim. Ancak 2011â²in bahar aylarından beri kullandığım Apple TVden oldukça memnun olduğumusöyleyebilirim.
En çok kullandığım özellik elbette AirPlay ile fotoğrafları ve videoları televizyona yansıtmak. Böylece kolay bir şekilde evimdeki kişilerle istediklerimi paylaşabiliyor, çektiğim fotoğrafları, videoları ya da komik bir YouTube videosunu anında gösterebiliyorum.
Fakat değinmemiz gereken önemli bir detay daha var: Apple TVnin depolama yapabileceğimiz bir sabit diski olmadığı için her seferinde tüm içerikleri internetten indiriyor. Ve indirmeye devam ederken izlememizi sağlıyor. Bu yüzden kotalı bir internet paketi kullanıyorsak bu detaya dikkat etmemiz gerekiyor. Aksi halde kotamızı kolayca doldurmak işten bile değil
Ancak Apple TVnin diğer özelliklerini de kullandıkça, her geçen gün daha da pratik bir hale gelen bu küçük siyah kutuya olan hayranlığım artıyor. iTunes Storeun Türkiyeye de açılması ile kullanması çok daha keyifli hale gelen Apple TVyi eğer almayı düşünüyorsanız eminim siz de çok memnun kalacak, belki de benim keşfetmediğim ya da kullanmadığım farklı özelliklerini kullanacaksınız
Son düzenleme: