Android işletim sisteminin sahibi Google ile en büyük Android cihaz üreticisi Samsung, yeni nesil bir mesajlaşma teknolojisi olan RCS'yi geliştirmek için el sıkıştı. Peki RCS, mevcut mesajlaşma yöntemlerine (SMS, MMS) kıyasla hangi farklara sahip?
Akıllı telefonlarımızın artık bilgisayarlarımız kadar geliştiklerini göz önüne aldığımızda, hala oldukça geleneksel kalan mesajlaşma teknikleri dikkatleri çekiyor. Ekranlardan beliren sanal klavyelerin tahmin ve yazım hatalarını düzeltme gibi özellikleri yapay zeka sayesinde gelişse de demode kaldıklarını reddedemiyoruz.
Samsung ve Google, Galaxy S8 ve daha yeni Samsung amiral gemilerine gelmesi planlanan RCS Texting üzerine çalışmaya başladı. Google dan Sanaz Ahari nin resmi bir blog yazısında duyruduğu anlaşmayla, RCS teknolojisinin ilk sinyalleri verildi. Galaxy S8, S8 Plus, Note8, S9, S9 Plus ve Note9 bu özelliğe yakında kavuşacak. RCS, ilk etapta ABD de hizmet veren Sprint, T-Mobile gibi operatörler tarafından benimsenecek.
Peki RCS teknolojisi nedir?
Açılımını Türkçeye Zengin İletişim Hizmetleri olarak çevirebileceğimiz RCS, SMS'in yerini yeni bir protokol. İlk olarak 2007 de ortaya çıkan bu teknoloji, 2008 de GSM şirketlerinin dikkatini çekmeye başladı. Ardından geçen 10 yıl bu teknoloji üreticiler tarafından çok da anılmadı. Ta ki Google Samsung ile dev bir anlaşma yapana dek. Sonuç olarak SMS ile sohbet tarihe gömülüyor, yerine RCS geliyor.
RCS, SMS ten farklı olarak grup sohbetleri yapmanıza, video ve sesli mesajlar göndermenize, yüksek çözünürlüklü fotoğraf alış-verişine olanak tanıyan bir teknoloji. Bir başka deyişle SMS in MMS teknolojisiyle bir araya geldiği bir servis seçeneği. Elbette bu teknolojiyi sunmak işletim sistemi üreticisine, akıllı telefon üreticisine ve kullanılan operatörün sunduğu altyapıya bağlı. 5G ile birlikte yüksek hızlara ulaşacak mobil bağlantı deneyimi de RCS nin en büyük destekçisi olacak.
Basit bir mesajlaşma uygulamasından beklediğiniz tüm özelliklere ek olarak RCS, mesajlaşma uygulamasından hiç ayrılmadan size bazı önerilerde bulunacak. Bu öneriler, yakınlarınızda bulunan faydalı rotalar ve noktalar ya da yolculuk bilgileri gibi geniş bir yelpazede olacak. Hatta gerekli destek ve anlaşmalar sağlanırsa, RCS sayesinde seyahatleriniz için bilet bile satın alabileceksiniz.
RCS, SMS ten farklı olarak hücresel bağlantı yerine veri bağlantınızı, yani internet erişiminizi kullanacak. Tıpkı WhatsApp, iMessege ve Google Chat de olduğu gibi kullanıcılar, RCS ile masaüstüne QR kod okutarak bağlanabilecekler.
Aralarında Türkiye de hizmet veren operatörlerin de bulunduğu RCS teknolojisini destekleyen şirketler:
Apple, bu işten kendisine ait bir ekosistem kurduğu için uzakta kalıyor. Ne yazık ki iMassage uygulamasının temelinde bulunan benzer özellikler, ilk etapta RCS ile uyumlu olmayacak. Bu da RCS servisini kullanacak olan bir Android kullanıcısının, yeni avantajları Apple kullanıcısıyla paylaşamayacağı anlamına geliyor. Zamanla Apple, karşı tarafla bir anlaşma yaparak kullanıcı yararına bir tavır sergileyebilir.
Samsung ve Google ilk ciddi anlaşmayı yaparak, Android ekosisteminin bel kemiği olacak bir iletişim teknolojisi oluşturmaya başladı. Bakalım bundan sonraki süreç nasıl ilerleyecek.
Akıllı telefonlarımızın artık bilgisayarlarımız kadar geliştiklerini göz önüne aldığımızda, hala oldukça geleneksel kalan mesajlaşma teknikleri dikkatleri çekiyor. Ekranlardan beliren sanal klavyelerin tahmin ve yazım hatalarını düzeltme gibi özellikleri yapay zeka sayesinde gelişse de demode kaldıklarını reddedemiyoruz.
Samsung ve Google, Galaxy S8 ve daha yeni Samsung amiral gemilerine gelmesi planlanan RCS Texting üzerine çalışmaya başladı. Google dan Sanaz Ahari nin resmi bir blog yazısında duyruduğu anlaşmayla, RCS teknolojisinin ilk sinyalleri verildi. Galaxy S8, S8 Plus, Note8, S9, S9 Plus ve Note9 bu özelliğe yakında kavuşacak. RCS, ilk etapta ABD de hizmet veren Sprint, T-Mobile gibi operatörler tarafından benimsenecek.
Peki RCS teknolojisi nedir?
Açılımını Türkçeye Zengin İletişim Hizmetleri olarak çevirebileceğimiz RCS, SMS'in yerini yeni bir protokol. İlk olarak 2007 de ortaya çıkan bu teknoloji, 2008 de GSM şirketlerinin dikkatini çekmeye başladı. Ardından geçen 10 yıl bu teknoloji üreticiler tarafından çok da anılmadı. Ta ki Google Samsung ile dev bir anlaşma yapana dek. Sonuç olarak SMS ile sohbet tarihe gömülüyor, yerine RCS geliyor.
RCS, SMS ten farklı olarak grup sohbetleri yapmanıza, video ve sesli mesajlar göndermenize, yüksek çözünürlüklü fotoğraf alış-verişine olanak tanıyan bir teknoloji. Bir başka deyişle SMS in MMS teknolojisiyle bir araya geldiği bir servis seçeneği. Elbette bu teknolojiyi sunmak işletim sistemi üreticisine, akıllı telefon üreticisine ve kullanılan operatörün sunduğu altyapıya bağlı. 5G ile birlikte yüksek hızlara ulaşacak mobil bağlantı deneyimi de RCS nin en büyük destekçisi olacak.
Basit bir mesajlaşma uygulamasından beklediğiniz tüm özelliklere ek olarak RCS, mesajlaşma uygulamasından hiç ayrılmadan size bazı önerilerde bulunacak. Bu öneriler, yakınlarınızda bulunan faydalı rotalar ve noktalar ya da yolculuk bilgileri gibi geniş bir yelpazede olacak. Hatta gerekli destek ve anlaşmalar sağlanırsa, RCS sayesinde seyahatleriniz için bilet bile satın alabileceksiniz.
RCS, SMS ten farklı olarak hücresel bağlantı yerine veri bağlantınızı, yani internet erişiminizi kullanacak. Tıpkı WhatsApp, iMessege ve Google Chat de olduğu gibi kullanıcılar, RCS ile masaüstüne QR kod okutarak bağlanabilecekler.
Aralarında Türkiye de hizmet veren operatörlerin de bulunduğu RCS teknolojisini destekleyen şirketler:
Apple, bu işten kendisine ait bir ekosistem kurduğu için uzakta kalıyor. Ne yazık ki iMassage uygulamasının temelinde bulunan benzer özellikler, ilk etapta RCS ile uyumlu olmayacak. Bu da RCS servisini kullanacak olan bir Android kullanıcısının, yeni avantajları Apple kullanıcısıyla paylaşamayacağı anlamına geliyor. Zamanla Apple, karşı tarafla bir anlaşma yaparak kullanıcı yararına bir tavır sergileyebilir.
Samsung ve Google ilk ciddi anlaşmayı yaparak, Android ekosisteminin bel kemiği olacak bir iletişim teknolojisi oluşturmaya başladı. Bakalım bundan sonraki süreç nasıl ilerleyecek.
