Ssd (Solid State Disk) nedir?

Teknolojinin gelişimiyle birlikte bilgisayarlar ve bilgisayar donanımlarıda sürekli gelişmektedir. Sabit disklerde bu gelişmelerden nasibini almaktadırlar. Uzun zamandan beri masaüstü bilgisayar'da harddiskler kapasite olarak devamlı gelişmekteydi. Firmaların TB (Terabayt) yarışı neticesinde sabit diskler'in kapasiteleri devamlı olarak arttı. Klasik sabit disklerin çalışma mantığının geliştirilmesine ihtiyaç vardı. Benzer şekilde sunucu diskleri olan Scsi disklerinde geliştirilmesi gerekliydi. Öyle bir şey geliştiriliydiki ister masaüstü isterse sunucu platform'u olsun 2 taraftada kulllanılabilmeli ve ayrıca performans olarak sabit diskleri geri bırakmalıydı. İşte tam bu noktada Ssd (Solid state disk)'ler hayatımıza girmiş oldular. Solid state disk kısaca ssd'ler "katı durum diski" anlamına gelmektedir
Ssd (Solid State Disk)'ler nasıl çalışırlar?

Geleneksel hard disklerde veriler, plakaların üzerindeki sektörlerde tutulurlar. Bu plakalar hard disk içerisindeki motorlar ile döndürülür ve okuma / yazma kafası tarafından okunurlar. SSD'lerde ise veriler NAND flash yongalarda saklanır. SSD'lerin içerisindeki bellek yongaları, tıpkı bilgisayarlarımızdaki RAM'ler gibi hızlı çalışırlar.
Ssd (Solid State Disk)'in avantajları nelerdir?

1- Bilgisayarınız daha hızlı açılır.
2- Aşırı düşük okuma ve yazma gecikme süreleri.
3- Daha hızlı rastgele erişim süresi.
4- Düşük güç tüketimi ve ısı üretimi.
5- Daha iyi mekanik güvenilirlik.
6- Daha kararlı performans
7- Disk birleştirmeye gereksinim duymaz.
8- Daha küçük boyut ve daha hafif
9- Dosyalara erişim hızı çok yüksek.
10- Oyun ve uygulamalarda daha fazla performans
Ssd (Solid State Disk)'in dezavantajları nelerdir?

1- Ssd (Solid State Disk)'ler şimdilik kapasite bakımından düşük, fiyat bakımındanda oldukça pahalılar. Yakın zamanda mekanik disklerin yerinin alacağı kesin fakat şimdilik ev kullanıcıları için pek bir anlam ifade etmemekte.
2- Manyetik alan ve statik elektriğe karşı mekanik hard disklerden daha dayanıksız olması bir dezavantajdır.
3- 10.000 - 15.000 işlem civarında yazma-silme ömrü bulunması ssd'lerin bir dezavantajıdır. .
Satın almadan önce dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?

1- Alacağınız ssd diskin kontrölcülerin bilindik markalar olan Intel, Jmicro, Samsung, Sandforce, Alcor olmasına dikkat edin.
2- Alacağınız ssd harddiskin flash bellek yonga tipine dikkat ediniz.(MLC yada SLC)
3- Alacağınız ssd harddiskin okuma ve yazama süreleri gibi teknik verilerini incelemeyi unutmayınız.
4- Alacağınız ssd harddiskin "Wear Levelling Algorithms" gibi teknolojiler içerip içermediğini öğreniniz. Wear Levelling Algorithms'ın ne olduğunu merak ediyorsanı Wear Levelling Algorithms nedir? başlığını inceleyiniz.
5- Alacağınız ssd harddiskte "Trim" desteğinin olup olmadığını öğreniniz. trim desteğini ne olduğunu merak ediyorsanız Trim desteği nedir? başlığını inceleyiniz.
Wear Levelling Algorithms nedir?

SSD'lerde ortalama yazma-silme işlem boyutu ömrü yaklaşık 10.000 - 15.000 işlem civarında işte bu ömrü uzatmak için geliştirilen bir teknolojidir "Wear Levelling Algorithms"...
Yazılacak veriler, ne kadar dolu olursa olsunlar diskteki bütün hücrelere dağıtılıyor. Böylece belli hücrelerin erken yıpranıp bozulmasının önüne geçilmiş oluyor. Bir SSD'nin ömrü bu teknik sayesinde büyük miktarda uzatılabiliyor. Yükü dağıtan bu sistem olmasa, yoğun kullanılan bir SSD'nin ömrü 6 ay kadar kısa olabilir. Bu sistemle ise diskin ömrü 5 ila 10 yıla kadar uzuyor. Bir dezavantajı var oda veri sabit disk geneline dağıtıldığı için performans düşüşü yaşanması.
Trim desteği nedir?

Windows 7'den önceki işletim sistemlerinde SSD ve sabit diskler üzerindeki dosyayı sadece sanal olarak silebilirsiniz. Gerçekte ise üzerine başka bir veri yazılıncaya kadar o dosyanın veri blokları diskte sürekli kalır. Geleneksel sabit disklerde silinmiş gibi görünen blokların üzerine rahatlıkla tekrardan veri yazılabilirken, SSD'lerde tekrar veri yazılabilmesi için 4KB'lık hücre bloklarının mutlaka boş olması gerekir. TRIM desteği olmadan yeniden yazma işlemi için öncelikle hücre bloklarındaki veriler okunmalı, sonra silinmeli ve en sonunda ise boşalmış olan hücrelere veri depolanmalıdır. windows 7 ile beraber gelen TRIM komutu sayesinde diskteki dosyalar flaş yonga hücrelerinden tam anlamıyla silinir ve diskiniz bu işlemlerle uğraşarak zaman kaybetmez.


[FONT=&quot]

[/FONT]
OCZ RevoDrive 350 480 GB PCIe SSD

SSD’ler son senelerde hızlı biçimde yaygınlık kazandılar. Başta düşük olan kapasiteler katlanarak arttı ve GB başına fiyat düştü. Önceleri 60 GB sürücüler bile pahalıydı ama günümüzde 120 GB modeller uygun fiyata alınabiliyor. Bu modellerin büyük kısmında ortak denecek özellik 2.5 inç gövde ve SATA 6.0 Gbps bağlantı. Böylece masaüstü ya da dizüstü sistemlerde kullanım mümkün oluyor. SATA için son nesil olan SATA 6.0 Gbps ile bağlantı hızı 600 MB/saniye değerini aşamıyor ama testlere göre 550 MB/saniye üstüne çıkılamıyor ve bundan ötürü epeydir SATA SSD’lerde üst hız sınırı artamıyor. Çözüm olarak akla gelen ilk seçenekse PCIe yuvasına takılabilen kart biçimli SSD’ler oldu. Bunlardan biri olan OCZ RevoDrive 350, performansı arttırmak için SATA sınırlamasının yerine PCIe 2.0 x8 veriyolu kullanıyor.

OCZ daha önceleri diğer RevoDrive modelleri de sunmuştu. İncelediğimiz RevoDrive 350’nin 480 GB versiyonu, önceki nesle kıyasla yarı yarıya daha ucuz ve bağlantı veriyolu iki kat daha geniş. Öncelikle şunu belirtmek isteriz ki PCIe bağlantılı SSD’ler yüksek performansa aç sistem düşkünleri ve oyunculara hitap ediyor. Kendi içinde RAID0 yapısını kullanarak performansı arttıran bu seri sunucular gibi sürekli yüksek yük altında kalan sistemler için de ideal. Normal bir masaüstü sistem içinde pek anlamlı değil. Ayrıca PCIe kart olduğundan mobil sistemlerde kullanılamıyor. Seride 24*, 480 ve 960 GB kapasite seçenekleri var.

Ürünün kutulaması son derece başarılı ve SATA SSD’ler gibi ufak bir kutuyla gelmiyor. Hayli büyük olan kutunun içinde darbelere karşı koruyucu plastik malzemeler var.

Ufak çaplı bir sürücü CD’si dahil edilmiş. Neden derseniz SATA SSD’ler aksine tak-çalıştır değil ve bu karta ait kontrolcünün sistem tarafından otomatik tanınması söz konusu değil. Kartı taktıktan sonra sisteminiz yeni bir donanım bulup sürücüsünü yükleyemeyecek. Bu aşamada CD’den destek alıp kuracaksınız. Optik sürücü kullanmayanlar OCZ sitesinden indirebilir.

OCZ RevoDrive 350 son derece performanslı bir ürün ve bu yüzden üzerindeki yongalar ısınabiliyor. Bunların serin kalması ve aynı zamanda koruma sağlanması için özel bir pasif soğutma plakası eklenmiş. Mat görünümlü bu kaplama sayesinde şık görünüyor ve ağırlığını belli ediyor. PCIe 2.0 x8 bağlantısı destek veren anakartta teorik olarak saniyede 4 GB veri aktarabilir.

Kartı analiz etmek için dört vida sökerek öndeki soğutucuyu dışarı aldık. Aslına bakılırsa bunun görevi tek bir kontrolcüyü soğutmak gibi görünüyor çünkü sadece tek bir yongaya temas edecek biçimde termal macun tatbik edilmiş.

Toshiba tarafından satın alınmış olan OCZ’nin Toshiba üretimi 19nm MLC NAND Flash yongaları kullanıyor olması şaşırtıcı değil. Sağ altta görülen Marvell logolu yonga ise PCIe ile SATA bağlantıları arasındaki dönüşümü gerçekleştiriyor. İştte üstte yer alan soğutucu blok bu yongayı soğutmakla görevli. VCA 2.0 güncellemesi sayesinde NCQ, TRIM, SMART komutları iletilebiliyor, sürücünün performansı geri toplanabiliyor. 128-bit AES şifreleme de desteklenmekte. Yan yana görülen üç kontrolcüyse güç dağıtımı gerçekleştiren Enpiron üretimi 6A kapasiteli buck dc-dc dönüştürücüler.

240 GB modelde iki tane olmakla birlikte incelediğimiz 480 GB modelde dört tane birden LSI SandForce 2282 kontrolcü karşımıza çıkıyor yani dört tane 120 GB SSD alıp RAID0 modunda çalıştırmış gibi düşünebilirsiniz. Uyum sorunu yaşanmaması için RevoDrive 350’de AHCI arabirimi kullanılıyor. OCZ açıklamasına göre Toshiba yongalar günde 50 GB veri yazılsa da üç sene sorunsuz dayanabiliyor. Beklemede güç tüketimi 9.5W iken yüklemede 14W. Zaten dört SSD ve RAID0 SCSI kontrolcünün aynı anda işlediği unutulmamalı.

Sürücüyü takıp sistemi başlatınca bilinmeyen SCSI cihazı eklenecek. CD’deki ya da firma sitesindeki Windows 7/8+ uyumlu sürücüleri kurmaya başlayın. Aynı sürücülerin Linux, Mint, Ubuntu, Fedora uyumlu versiyonları da bulunuyor.

Sürücüler kurulduktan sonra Windows tarafından OCZ 10xx SCSI kontrolcüsü olarak tanımlanacak. Bu cihazın bu şekilde sürücüyle kurulmasının bir diğer etkisi daha var. Doğrudan üzerine işletim sistemi kuracaksanız ilk aşamada RevoDrive 350 tespit edilemeyecek işletim sistemine disketi var deyip sürücüleri göstermeniz gerekecek.

Bir diğer uygulama olaraksa SSD Guru sunuluyor. Bunu kullanarak firmware güncellemek, güvenli biçimde içeriği silmek, BIOS güncellemek, SMART durumunu analiz etmek mümkün.

OCZ RevoDrive 350 480 GB versiyonunda 512 GB eden 16 GB kapasiteli 16 NAND bellek olsa da sisteme ayrılan alan sonrasında 480 GB kalıyor ama Windows içinde formatlı kapasite 447 GB değerine iniyor.

İlk test olan AS SSD bizleri heyecanlandırdı diyebiliriz. Sıralı okuma 1651 MB/saniye, sıralı yazma 874 MB/saniye gibi şaşırtıcı değerler. 4K ve erişim süresi değerleri de memnun edici. OCZ açıklamasına göre 480 GB modelin sıralı okuması 1800 MB/saniye, yazması 1700 MB/saniye olabiliyor ama bu testte göremedik.

IOPS açısından bakmak istediğimizde 4K rastgele erişim değerleri okumada 144K, yazmada 96K gibi dudak uçurtan değerler geldi. OCZ açıklamasında 480 GB model için sırasıyla 140 ve 90K geçiyor yani iki değer de aşıldı.

Bakalım ATTO OCZ’yi doğru çıkaracak mı derken sıralı okumada 2000 MB/saniye, yazmada 1898 MB/saniye gibi yok artık dedirten son derece uçuk rakamlar elde ettik. OCZ’nin açıklamasındaki değerler aşılmış oldu. ATTO’nun farkı sıkıştırılabilir veri içermesi ve SandForce kontrolcü bu alanda daha başarılı olmakta.

CrystalDiskMark uygulaması da AS SSD gibi benzer rakamlar işaret etti. Sürücü sıralıda okuma, 4K rastgele erişimde yazma konularında uzman. RevoDrive 350 kullanıcıları asla performans sıkıntısı yaşamayacak.

SSD özel test uygulaması Anvil Pro ise benzer sonuçlar göstererek tamamen sıkıştırılamaz veri modunda 7311 puan elde etti. Sıralı okuma 1583, yazma 899 MB/saniye geldi. SATA SSD’leri üçe katlayan değerler söz konusu.

Anvil ile bu kez 0-fill seçtik ve performansın yükselmesine şahit olduk. Sıralıda yazma ve okuma 1500 MB/saniye üstüne çıktı. Elde edilen toplam puansa 8327 değerine yükseldi.

Yeni sürücü Windows 10 ve DirectX 12 API’si için gelişmiş destek sağlıyor, kullanıcıların AMD APU ve GPU çözümlerinden en iyi performansı almalarına olanak veriyor.

AMD Catalyst 15.7 sürücüsü; kullanıcı deneyimini daha güvenilir bir performans, yenilikçi özellik ve teknolojiler ile zenginleştiriyor. Sürücü, Windows sürücü güncelleştirme bileşeninin bir parçası olarak Microsoft 10 ile tamamen entegre edilecek.
Windows 10 ile çalıştırılan AMD APU’ları ve Radeon GPU’ları, oyunları ve stream edilen videoları her zamankinden daha iyi göstererek en gelişmiş eğlence deneyimi sağlayacak. Ayrıca cihazlar arası PC deneyimini daha kişisel, daha üretken ve hatasız kılacak.
Önemli AMD yeniliklerinden bazıları şöyle:
Donanım tabanlı HEVC dekoderi içeren donanım bileşenleri ile 4K ve üzeri çözünürlüklerde içerik stream etme yeteneği.
DirectX 12 ve AMD FreeSync Teknolojisi sayesinde Windows 10 işletim sistemli AMD tabanlı bilgisayarlar ile oyunlarda üstün görüntü performansı.
AMD ve Windows 10’un uyumlu çalışması ile sağlanan duyarlı uykudan uyanma zamanı. Bu sayede bilgisayarların uyku modundan daha kısa sürede faaliyete geçebilmesi sağlanıyor.
Windows 10 işletim sistemi ile beraber çalışan Window Display Driver Model (WDDM) 2.0 sayesinde grafik kartına binen işyükü azaltılıyor. Görüntü modları arasında geçiş hızlıca ve Windows kullanıcılarının geçmişte karşılaştığı titreme sorunu olmaksızın gerçekleştirilebiliyor.
Yeni AMD Catalyst 15.7 sürücüsü’nün son kullanıcı deneyimini zenginleştirecek özellik güncellemelerinden bazıları şöyle:
Resim Kare Hızı Kontrolü (FRTC) teknolojisi grafik kartınız üzerinden oyun sırasında sağlanacak resim kare hızına sınır koyarak gerçekleşecek en yüksek resim kare sayısını kontrol etmenizi, bu sayede daha sabit ve istikrarlı performans almanızı sağlar. Böylece sistem ve GPU’nun güç tüketimi ve ısısı düşürülürken, fan hızındaki azalma daha sessiz bir deneyim sağlar. Yeni sürücü ile bu özellik artık AMD Radeon R7 260 ve üstü GPU’lar tarafından destekleniyor.
Virtual Super Resolution (VSR) teknolojisi yüksek çözünürlükte işlenen görüntüyü monitörün doğal çözünürlüğüne indirgeyerek, verimli bir Super Sample Anti-Aliasing uygulanması ile oyunculara ve masaüstü Windows kullanıcılarına resim kalitesinde önemli derece iyileştirmeler sunuyor. Yeni sürücü ile bu özellik artık AMD Radeon R7 260 ve üstü GPU’ların yanı sıra masaüstü A-Serisi 7400K ve üstü tek ve çoklu GPU özellikli APU’lar tarafından da destekleniyor.
Oyun süresince ekranda oluşan yırtılmaları, takılma ve gecikme olmaksızın ortadan kaldıran AMD FreeSync Teknolojisi artık Crossfire’ı da destekliyor. Bunun için sadece FreeSync özellikli bir AMD bileşeni ve FreeSync uyumlu bir monitor gerekiyor. Şimdiye dek duyurulan FreeSync destekli monitörlerin listesine buradan ulaşabilirsiniz.
Son kullanıcıya yönelik faydalar ve Windows 10 ve DirectX 12 AMD Catalyst 15.7 sürücü desteği hakkında daha fazla bilgi için AMD Sürücü ve Destek sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

CES 2016: Kingston SSDNow KC400 tanıtıldı!

Kingston, standart bir HDD’den 15 kat daha hızlı olan yeni SSD’si KC400 serisini duyurdu



Kingston, CES 2016 fuarı kapsamında SSDNow ailesine yeni bir üyenin katıldığını duyurdu. 128 GB, 256 GB, 512 GB ve 1 TB’lık kapasite seçeneklerine sahip olan 2,5 inç boyutundaki KC400, standart bir HDD’den 15 kat daha hızlı performans gösterdiği belirtiliyor. Hız ve kapasitenin yanında veri güvenliği ile de dikkat çeken SSDNowKC400, SmartECC ve SmartRefresh teknolojileriyle güvenliği elden bırakmıyor.





Dört çekirdekli ve 8 kanallı Phison PS3110-10 kontrolcüsü ile üst düzey veri güvenliği sunan KC400, veri okuma ve yazma hızlarıyla öne çıkıyor. 128 GB’lık model 550 MB/s okuma ve 450 MB/s yazma sunarken, 256 GB’lık model 550 MB/s okuma ve 540 MB/s yazma hızına sahip. 512 GB ve 1 TB’lık modeller ise 550 MB/s okuma, 530 MB/s yazma hızı sunuyor.

CES 2016: TarDisk Pear ile MacBook'un kapasitesini 2 katına çıkartın!

CES 2016'dan ilginç ürünleri tanıtmaya devam ediyoruz



CES 2016 sürerken sizlere ilginç ürünleri tanıtmaya devam ediyoruz. Bu ürünün en önemli özelliği MacBook'un HDD kapasitesini 2 katına çıkartması. Birçok kullanıcı PC ya da telefon alırken fyatı göz önünde bulundurarak "bu bana yeter" mantığıyla düşük kapasiteli ürünleri tercih ediyorlar. Kısa vadede sorun yaşamasınz da ilerleyen zamanlarda mutlaka "keşke 256GB olanını alsaydım" diyor insan.
MacBook kullanıcıları ise TarDisk Pear ile bu yakınmanın önüne geçebilecekler. SD kart okuyucu yuvasına konan yüksek kapasiteli SD kart tabanlı bu bellekler kapasitemizi 128 GB ya da 256 GB olarak arttırabiliyorlar.





Firmanın yaptığı açıklamaya göre bu kartlar under-the-hood sayesinde 2. bir HDD olarak değil kullanılan HDD'e entegre olmuş şekilde kullanılabilmekte. BunuRAID ile lütfen karıştırmayalım; zira böyle bir performans beklemek hayalperestliğin bile ötesinde olacaktır.

Alüminyum yüzeyi sayesinde MacBook'lara tam entegrasyon sağlayan TarDisk Pear ile acBook'unuza iki kat daha fazla depolama alanı sağlayabilirsiniz.

128 GB TarDisk Pear'in fiyatı 149 dolardan
256 GB TarDisk Pear'in fiyatı 399 dolardan satışa sunulacak!

Japon teknoloji üreticisi Sony, birçok ürünüyle piyasada sevenlerinin kalbini kazana dursun, firmaya ait ilk SSD tanıtıldı. Sony'nin ilk SSD modeli hakkında daha fazla detay haberimizde.


Sony'nin son kullanıcıya sunduğu ilk SSD modeli SLW-Mseri ismine sahip. Aslında Sony, Japonya'da SSD'lerini bir süredir satışa çıkarmıştı. AncakSLW-M serisi, firmanın uluslararası satışa çıkardığı ilk SSD serisi olma özelliği taşıyor.
SLW-M serisi SSD modelleri SATA 6Gb/s arayüzüne, 7mm kalınlığa sahip ve 2.5 inç büyüklüğüne sahip olacak.
İlerleyen zamanlarda daha yüksek kapasiteli SSD'ler göreceğimize kesin gözüyle bakılsa da şu anlık firma 240 ve 480GBlık varyasyonlar sunuyor.
Söylenene göre SSD'ler, Phison S10 serisi kontrolcüye ve Toshiba'nın A19 TLC NAND teknolojisi ile geliyor.

Sony'nin dediğine göre; ise SSD'ler 560 MB/s sıralı okuma ve 530 BM/s sıralı yazma hızına sahip. SSD'nin Acronis True Image 2015 HD lisansına veSony SSD Toolboxyöneticisine sahip olması da diğer özellikler arasında yer alıyor.

Yeni nesil Intel SSD’lerde Micron’un 3D NAND flash yongaları kullanılabilir. Bu yongalar sayesinde SSD tasarımında çok daha yüksek kapasiteye çıkılması bekleniyor.
Şirket, süper hızlı ve yüksek kapasiteli SSD’ler üzerinde çalışıyor. Hatta, son haberlere göre Intel yeni nesil SSD’lerinde Micron’un 3D yongalarıyla çok büyük bir kapasite artışı yakalayacak.

Micron, bu 3D NAND flash yongaların sevkiyatına başlamış. Yeni yongaların sunduğu en büyük avantaj, kapasite artışında ortaya çıkıyor. Aynı alanda eskiye oranla çok daha yüksek depolama sunulacak. Bu yongaların kullanıldığı 2.5 inç SSD’lerde kapasite 10 TB’a kadar çıkabilecek. Şu an Intel’in en yüksek kapasiteli SSD modelinin 4 TB olduğunu düşündüğümüzde, yeni yonganın farkı kolayca anlaşılabiliyor.
3D NAND flash yongaları, yalnızca depolama kapasitesinin artmasını sağlamıyor. Kapasiteye ek olarak yongaların birbirine yakınlığıyla birlikte önemli bir performans artışı da sağlanıyor. Şu an Toshiba ve Samsung, benzer bir 3D NAND yongası kullanıyor. Ancak, Micron’un hazırladığı yeni yongaların enerji tüketimi konusunda da fark yaratacağı düşünülüyor. Böylece özellikle ultrabook türü cihazlarda daha yüksek pil ömrü mümkün olabilir. Intel’in bahar veya yaz döneminde yeni SSD’lerini piyasaya çıkarması bekleniyor

Mekanik disklere göre çok daha iyi bir PC deneyimi vadeden SSD'ler, gün geçtikçe ucuzlamaya devam ediyor. Son dönemde SSD fiyatlarında ciddi bir düşüş görülüyor.


SSD'ler belki de PC kullanıcıları için son dönemde görülen en önemli geliştirmelerden biri.
Çünkü mekanik disklere göre çok hızlı bir performans sunan SSD'lersayesinde hem işletim sisteminin açılış hızı inanılmaz kısalıyor hem de SSD'ye kurulan uygulama performansında ciddi artış görülüyor.
SSD fiyatlarında önemli düşüş

İlk çıktığı zamanlarda her yeni teknoloji gibi pahalı fiyatlarla karşımıza çıkan SSD'ler, 2012 yılından bu yana sürekli ucuzlama ivmesi gösteriyor.
DRAMeXchange verilerine göre MLC tabanlı SSD fiyatları yılın ilk çeyreğinde %10 ila %12, TLC tabanlı SSD fiyatları ise %7 ila %12 oranında ucuzladı.


Yurtdışı fiyatlarına göre 128 GB'lık bir SSD şu anda 38 dolar ila 49 dolararası bir fiyatta bulunabiliyor.
250 GB SSD modelleri ise 50 dolar ila 81 dolar arasında değişiyor. Bu düşüşe rağmen tabii ki GB başına düşen maliyeti hesaplarsanız HDD'lerinSSD'lere oranla 4 kat ucuz olduğunu söyleyebiliriz. Ancak performans ve dayanıklılık tarafında SSD'lerin çok daha iyi olduğu su götürmez bir gerçek.
2016 ila 2022 arasında 250 GB ile 500 GB kapasliteli SSD modellerinin yaygınlaşması bekleniyor. Gün geçtikçe yüksek kapasiteli SSD'leri bile uygun fiyatlarda bulabileceğiz ve böylece belki de yavaş yavaş mekanik disklerin sonunu göreceğiz.

Diskinizin ömrünün sonuna yaklaştığını bazı belirtiler sayesinde anlamanız mümkün

Birçoğumuz kişisel belgelerimizi, fotoğraflarımızı, videolarımızı ve diğer değerli verilerimizi sabit disklerde saklıyoruz. Sabit disklerin sınırlı bir ömrünün bulunduğunun farkında olan kullanıcı sayısı ise oldukça az. Ancak bugünkü sabit disklerin çalışmadığı durumdaki ömürleri 5 ile 10 sene arasında değişiyor ve sıcaklık, nem, hareket, kullanım gibi etkenlere göre hızla azalıyor.
Bugün birçok kullanıcı laptop'a ve sıkça taşınan harici disklere sahip olduğundan, gerçekçi bir tahminle sabit disk ömrünün 7 - 8 sene olduğunu söyleyebiliriz. Kabul edersiniz ki bu süre, önemli verileri depolamak için oldukça kısa. En iyi durumda sabit diskler tamamen ölmeden önce yavaş yavaş bozulurlar. Sabit diskinizin bozulmaya başladığını işaret eden bir takım işaretler bulunmaktadır. Sabit diskinizin ne kadar ömrü kaldığından emin değilseniz, yazımızdaki maddeleri gözden geçirerek onun ömrünün sonuna yaklaşıp yaklaşmadığını anlayabilirsiniz.
Sık yaşanan donmalar, mavi ekranlar...

Bu işaretler, sayısız nedenden dolayı ortaya çıkabilir. Ancak bu hataların nedeni ne olursa olsun, en kısa zamanda bir yedekleme yapmanızı öneriyoruz. Bu tür hatalar, yeni bir Windows yüklemesinden sonra çıkıyorsa, bozuk bir donanımın işaretçisi olabilir.
Bozulan veriler

Hatasız olarak kaydettiğiniz verileri tekrar açtığınızda bozulduğunu görüyorsanız veya dosyalar ansızın kayboluyorsa, diskiniz bozulmaya başlamış demektir. Bunun birçok farklı nedeni de olabilir, ancak bozulmaya başlayan bir sabit diskin tipik işareti, bozulan ve kaybolan dosyalardır.
Bozuk sektörlerin artması

Bozuk sektörler, sabit diskin dosyaları doğru bir biçimde depolayamadığı alanlardır. Bunlar işletim sistemi tarafından otomatik olarak maskelendiğinden anlaşılması zor olabilir. Ancak bozuk sektörlerin varlığı, olumsuz bir işarettir. Windows'un henüz bulmadığı hataları aramak için sürücüye sağ tıklayıp Özellikler'i seçin. Oradan Araçlar'a gelip Şimdi Denetle'ye tıklayarak diski denetleyebilirsiniz. Taramaya başlamadan önce "Bozuk bölümleri bulup düzeltmeye çalış" kutucuğunun işaretli olduğundan emin olun.
Garip sesler

Sabit diskinizden alışılmadık sesler geliyorsa, iş işten geçmek üzere veya geçmiş olabilir. Mümkünse önemli verilerinizi hemen yedekleyin.
S.M.A.R.T. verileri

Sabit disklerin S.M.A.R.T. verilerini okuyarak çökmeyi önceden tahmin edebileceğini iddia eden CrystalDiskInfo, HDD Health gibi birtakım yazılımlar mevcut. Ancak malesef S.M.A.R.T. verileri bu konuda çok da güvenilir değil.

Intel, SK Hynix TLC NAND belleklerin kullanıldığı SSD 540S serisini satışa çıkarıyor.

Sony, bir süredir anavatanı Japonya’da ürettiği SSD’leri, yine bu ülkede satışa çıkarıyor. Birkaç ay önce SLW-M serisi SSD’lerin duyurusunu yapan şirket, bu alanda iddialı hale gelmeye başlıyor. Sony, bu yeni SSD’lerinde Toshiba tarafından üretilen TLC tipi NAND bellek yongalarını kullanıyor. Artık standart NAND tipindeki belleklerin yanı sıra TLC NAND bellekler de sıkça karşımıza çıkmaya başladı. Intel de bu kapsamda TLC NAND belleklerin yer aldığı SSD 540 serisini satışa çıkarıyor.
Intel’in yeni SSD serisinde SK Hynix’ten satın alınan TLC tipindeki bellekler bulunuyor. Daha düşük maliyetlerle üretilebilen bellekler, SSD’lerin fiyatlarını da önemli bir oranda düşürüyor. Yeni seride 16nm üretilen TLC NAND tipindeki bellekleri tercih eden Intel, SM2256 kontrolcü kullanıyor. Bu sayede SSD 540S serisindeki modellerde 560 MB/s okuma ve 480 MB/s yazma yapılabiliyor.
Bu seride şimdilik 120 GB, 180 GB, 240 GB, 360 GB, 480 GB ve 1 TB olmak üzere altı farklı kapasite seçeneği sunuluyor. Ancak, serinin güncellenmesi durumunda önümüzdeki dönemde yeni depolama seçeneklerinin de geleceğini söyleyebiliriz. Kapasitelere ve sürekli kullanım durumlarında yazma hızları da önemli bir oranda değişiyor. Bu SSD’lerin fiyatları, kapasitelere göre 90 dolardan başlayıp, 550 dolara kadar çıkıyor.

Kingston Digital Inc., uygun fiyatlı ve yüksek hızlı SSD ailesi UV400’ü duyurdu.

Kingston Digital Inc., yüksek hızlı yeni UV400 SSD ailesini duyurdu. 120 GB, 240 GB, 480 GB ve 960 GB kapasite seçenekleriyle satışa sunulacak olan yeni SSD’ler, standart bir 7200RPM sabit diskten 10 kat daha hızlı performans gösteriyor. 550 MB/s okuma ve 500 MB/s yazma hızıyla dikkat çeken yeni SSD ailesi, 139 TL’den başlayan uygun fiyat avantajıyla her bütçeye hitap ediyor.
Mekanik disklere nazaran darbeye ve titreşime daha dayanıklı olan UV400 SSD’ler, 2.5 inç boyutuyla pek çok dizüstü ve Kombo Paket seçeneği ile kutu içeriğinde gelen 3.5 inç adaptörüyle masaüstü sistemlere kolayca monte edilebiliyor. Kingston’ın yeni SSD ailesi UV400, sisteminin performansını SSD teknolojisiyle geliştirmek isteyenler için uygun fiyatlarıyla raflarda yer buldu.
Detaylı bilgi için Kingston.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.
Teknik Özellikler
Boyut: 2.5 inç
Arayüz: SATA Rev. 3.0 (6 GB/s) – SATA Rev. 2.0 uyumlu (3 GB/s)
Kapasite Seçenekleri: 120 GB, 240 GB, 480 GB, 960 GB
Kontrolcü: Marvel 88SS1074
NAND: TLC
Performans:
120 GB – 550 MB/s okuma ve 350 MB/s yazma
240 GB – 550 MB/s okuma ve 490 MB/s yazma
480 GB – 550 MB/s okuma ve 500 MB/s yazma
960 GB – 540 MB/s okuma ve 500 MB/s yazma

Toshiba OCZ RD400 NVMe SSD

Bir süre öncesine kadar SSD’lerin artık son derece hızlı hale geldiğini ve SATA 6.0 Gbps ile sunulan saniyede 600 MB teorik hızın bile yetersiz kaldığını söylüyorduk. Bunu aşmak için geliştirilen SATA Express portunu kullanan SSD’ler görülemedi ve PCIe kart ya da M.2 kart tipli SSD’ler ön plana çıktı. Bunlarda seçilen PCIe veriyolu genişliğine göre hız değerleri çok daha yüksek hale geldi. Bu tür ürünlerin artmasını bekliyorduk ve OCZ’nin ne zamandır beklenen cevabı geldi. Firma daha önceden de PCIe tip SSD’ler sundu ve incelemelerine yer vermiştik. Yeni RevoDrive 400 yani RD400’ün farkıysa eski nesil AHCI arabirimi yerini alan ve sıfırdan PCIe SSD’ler için geliştirilmiş olan NVMe arabirimi.

Toshiba OCZ’nin ürün gamındaki ilk NVMe destekli M.2 SSD serisi olan RD400 klasik bir karton kutu içinde geliyor. Ürün üzerindeki kutudan görüleceği gibi kartın M.2 yapısına rağmen daha iyi uyum için PCIe 3.1 x4 tip adaptör kartla birlikte paketlenmiş. Aldığımız bilgiye göre kart adaptör olmayan versiyon da var ve fiyat farkı sadece 20 Dolar.

Bu duruma uygun olacak biçimde kutu içinden kullanma kılavuzlarına ek olarak PCIe 3.1 x4 karta uygun gelecek bir düşük profil arka plakası da çıkıyor. Bunu kullanmak isteyenlerin iki vida sökerek geçiş gerçekleştirmesi mümkün. Kutudan sürücü ya da yazılım CD’si çıkmıyor. En güncel sürücü ve yazılımı OCZ destek sitesinden indirmek gerekiyor.

Kutudan çıkan adaptörlü OCZ RD400 SSD normal şartlarda PCIe x4, x8 ya da x16 yuvası olan anakartlara takılabiliyor. Anakartınızdaki yuvanın PCIe 3.0 uyumlu olması öneriliyor. Bu sayede masaüstü sistemlerle birlikte rahatça kullanılabiliyor ve son nesil M.2 yuvalı Intel 100 serisi anakartlara terfi etmeniz şart olmuyor. Kartın arkasında havalandırma mazgalları görülmekte.

Kartın arkasında herhangi bir bileşen yer almıyor. Gerekli gücü PCIe üzerinden alan ve 12V ile beslenen kartın ön kısmında voltaj düşürücü devreler yer almakta. İki vida sökerek LP düşük profil tipe geçebilirsiniz.

OCZ RD400 SSD serisini arzu ederseniz M.2 kart olarak daha az yer kaplayacak biçimde kullanabilirsiniz. Tek bir vida sökmeniz yeterli oluyor. Bu sayede tablet ya da dizüstü bilgisayarlarda kullanma şansınız var. Karttan sökünce üst kısma yerleştirilmiş olan ısı aktarma amaçlı termal pad beliriyor. Aynı karta daha kısa ya da uzun M.2 SSD kartları da takılabiliyor.

M.2 tipindeki SSD’nin uç kısmındaki bağlantı ve uzunluğu nedeniyle M.2 2280 standardıyla uyumlu. Bu yüzden anakart ya da dizüstü bilgisayar sahipleri mümkün olan boyutları kontrol etmeli. İncelenen modelde üst kısmı kaplayan uzun bir etiket var. Altında Toshiba üretimi 15nm MLC NAND yongaları dizili. Kontrolcü olaraksa Toshiba TC58NCP070GSB kullanılmakta ama detayları belirsiz.

Son derece ufak boyutlarda ve kapasite 512 GB olsa da arka kısımda NAND yok. 128, 256 GB modellerde de durum böyle. Sadece serinin en üst modeli olan 1 TB seçenekte arka kısımda da NAND yongaları yer alıyor. Bu boyutta 1 TB kapasite gerçekten şahane.

OCZ’nin SSD Guru adını verdiği takip ve güncelleme uygulaması artık OCZ SSD Utility adıyla karşımıza çıkıyor. Son sürümünü indirip kurduk ama elbette öncesinde RD400’ü PCIe 3.0 x16 yuva üzerinden anakarta yerleştirdik. Sistem anında gördü ve tanıdı ama OCZ önerisiyle Toshiba imzalı NVMe sürücüsünü indirip kurduk çünkü bu sayede Microsoft’un standart NVMe sürücüsüne kıyasla daha yüksek performans gösterebiliyor. Formatlı kapasite 477 GB ve firmware sürümü 1.02 göründü.

AS SSD ile deneme yaptığımızda sıralı okumada 1944 MB/saniye, sıralı yazmada 902 MB/saniye gibi ağız sulandıran değerlerle karşılaştık. Erişim süresi de son derece düşük ve elde edilen skor yüksek.

IOPS değerlerine bakınca durum farklı görünüyor. OCZ açıklamasına göre rastgele 4K değerleri 128 GB modelde 170K okuma, 110K yazma, 256 GB modelde 210K okuma, 140K yazma, 512 GB modelde 190K okuma, 120K yazma ve 1 TB modelde 210K okuma, 130K yazma.

Bu tür SSD’lerin en sağlam şovu gerçekleştirdiği ATTO testi sırasındaysa gerçekten de şapka çıkartılacak biçimde okumada 2.6 GB/saniye ve yazmada 1.6 GB/saniye değerlerine çıktı. Kendi içinde RAID0 yapısında olmayıp safkan performans sunabilen ve PCIe bağlatısınının önemini ispat eden bir SSD serisi. OCZ açıklamasına göre bu değerler sırasıyla 128 GB modelde 2200/620 MB/saniye, 256 GB modelde 2600/1150 MB/saniye, 512 GB modelde 2600/1600 MB/saniye ve 1 TB modelde 2600/1550 MB/saniye.

AS SSD ile benzer sonuçlar veren uygulamalardan biri olan CrystalDiskMark de OCZ RD400 SSD serisinin hızını onayladı. NVMe 1.1b standartlarıyla uyumlu olan bu seride PCIe L1.2 düşük güç modu desteği de var yani yüksek performansa ek olarak bekleme durumunda güç tüketimi son derece düşük seviyelere inebiliyor.

Son olarak Anvil uygulamasıyla testten geçirdik ve neredeyse 10 bin puana ulaşan bir skor elde ettik. OCZ Trion 150 gibi SSD’leri ikiye katlayan bir skordan söz ediyoruz. Diğer yandan dayanıklılık açısından bakarsak 128 GB modelde 75 TBW, 256 GB modelde 148 TBW, 512 GB modelde 296 TBW ve 1 TB modelde 592 TBW yazma garantileri var. Aynı zamanda beş sene garantili olan bir seri. Ek olarak daha önceden ShieldPlus olarak bilinen ve yeni adı Advanced Warranty olan daha geniş kapsamlı garanti hizmeti sunuluyor.

1Son birkaç sene içerisinde çok ciddi atılımlar yaparak en büyük bellek üreticilerinden birisi konumuna gelen OCZ, solid state disk konusundaki aktif rolünü yeni ürünlerle desteklemeye devam ediyor. Ekran kartlarımızı kullandığımız PCI-E slotuna takılan ve high-end Nvidia GeForce kartlarına benzeyen ürün aslında bir SSD sürücüsü. 1 terabayt kapasiteye sahip olan bu ürün, SSD’lerin önündeki en büyük iki sorundan birisi olan kapasite problemini ortadan kaldırmış gibi görünüyor. Diğer probleme yani işin son kullanıcıya yansıyan maliyet yönüne baktığımızda, ürünün 1500 ile 2000 dolar arasında bir fiyata satılacak olması durumun vahametini koruduğunu gösteriyor.

Aşağıda performans testi sonuçlarını göreceğiniz ürünün 600 MB/s’ye varan okuma ve 500 MB/s’ye varan yazma performansı sunduğu belirtiliyor. OCZ’nin 1TB’lık SSD’sinin sahip olduğu 256 MB’lık ECC DDR2 RAM ise, tampon bellek görevini üstlenmekte. Ekran kartlarının bağlı olduğu 16X PCI-E slotundan haberleşen ürün, arkasında yer alan 4 pinli molex girişinden aldığı enerjiyle takviye güç sağlıyor. Buradan cihazın PCI-E slotundan sağlanabilen 60 watt gücünden fazlasına ihtiyaç duyduğunu anlıyoruz. Mekanik sabit disklerin dönen mekanizmalar içermesine rağmen maksimum 30 watt civarı güç tüketmeleri onları SSD’ler karşısında pek işe yaramayacak olsa da bir puan öne geçiriyor. Hala bilgisayarımızın en yavaş ve sisteme fren etkisi yapan parçası olan mekanik sabit disklerden kurtulmak için daha bekleyeceğiz sanırım. Fakat bu bekleyişin fazla sürmeyeceği yönünde umutlarım var. OCZ 2009 sonunda 4 TB’lık kapasite sunan yeni bir SSD’yi tanıtacağını açıkladı ve kapasitelerin artmasıyla daha düşük seviye ürünlerin fiyatında major değişiklikler olacağını tahmin etmek zor olmasa gerek.

Henüz piyasada olmayan OCZ 1TB Solid State Disk CeBIT fuarında tanıtıldı. Ürünün 6 haftaiçerisinde Amerika’da piyasaya sürüleceği açıklandı. OCZ‘yi seviyor ve destekliyoruz, haydi kurtar bizi bu hurda disklerden.

2


31

4

Backblaze’in 2016 yılı ilk çeyreğindeki sabit disk istatistikleri ve hata oranları raporu yayınlandı.

Online yedekleme servisi Backblaze, 2016’nın ilk çeyreği için yaptığı testlerde, kullandığı sabit disklere ait arıza oranlarını tespit etti. Backblaze’in sahip olduğu 61590 çalışan sabit disk, 2016’nın ilk çeyreğinde toplamda bir milyar saatten fazla çalıştı. Bu sayı, yaklaşık olarak 42 milyon güne ve 114 bin yıla denk gelmektedir. Bu denli yoğun kullanımın ardından yapılan testler sonucu elde edilen istatistikler, sabit disklerin arıza oranlarına dair detaylı ve güvenilir veriler sunuyor.

İlk tabloda, 2016’nın ilk çeyreği için sabit disk arıza sayılarını ve arıza oranlarını görüyoruz.

blog-table-q1-2016-only

Bu tabloda dikkat çeken ilk şey, bazı disklerin test süresi boyunca bir tane bile hata vermemesi. Bunun dışında Backblaze, düşük arıza sayısına rağmen yüksek arıza oranına sahip modellerin yanıltıcı olabileceğine dikkat çekiyor. Örneğin tabloda 3 TB Toshiba sabit diskin sadece bir arıza sayısına sahip olmasına rağmen %8.63 gibi yüksek bir arıza oranına sahip olduğunu görüyoruz. Backblaze bu tip durumlarda sağlıklı sonuçlar elde edilemeyeceğini belirtiyor.

3 yıllık arıza raporları

Backblaze’in sabit disk arıza raporları 10 Nisan 2013’e kadar uzanıyor. Bu sebeple bazı modellerin üç yıllık arıza raporlarına göz atabiliyoruz.

blog-table-q1-2016-cumulative-2

Markalara göre sabit disk güvenilirliği

Bir diğer ilgi çekici grafik ise, Backblaze’in kullandığı dört farklı markanın güvenilirlik oranları. Her markanın kendi modellerine ait arıza oranlarının birleştirilmesi ile oluşturulan bu grafik, hangi markaya ait disklerin daha az arıza oranına sahip olduğunu ve bu markaların ne denli güvenilir olduğunu gösteriyor.

drive-stats-2016-q1-failure-by-mfg

Tercih edilen sabit disk boyutu

Aşağıdaki tabloda gördüğümüz kadarıyla 4 TB sabit diskler, Backblaze’in disk kataloğunun ciddi bir kısmını oluşturuyor. Backblaze yetkilileri, 6 ve 8 TB diskler yerine 4 TB disklerin tercih edilmesinin başlıca sebebi olarak fiyat/depolama/adet oranını gösteriyor. Bir adet Backblaze deposunun çalışması için 1200 adet sabit disk gerekiyor ve Backblaze’in belirttiği üzere 6 ve 8 TB diskleri bu adette bulmak oldukça zor.

drive-stats-2016-q1-hours-by-size (1)

4 TB disklerin yanı sıra 3 TB ve 2 TB disklerin de benzer sebeplerle bol miktarda kullanıldığını görüyoruz. Öte yandan 1 TB diskler çok az sayıda kullanılmış. Tahminimizce Backblaze, 1200 disklik bir depoyu 1 TB gibi ufak boyutlu diskler ile doldurarak harcamak istememiş.