SpeedTest'ten Türkiye Veri Raporu Geldi
İnternet hız testi konusunda en popüler markalar sitelerden olan Speedtest Türkiye'deki internet kullanımı ve hızları ile ilgili detaylı rapor paylaştı.

İnternet hızının ölçülmesi adına yoğun olarak kullanılan platformlardan bir tanesi Speedtest olurken Speedtest tarafından yapılan son açıklamalarda Türkiye'nin 2016 yılına dair güncel olayları ve internet kullanımları ile ilgili detayların paylaşıldığı duyurdu.

Mobil Veri Önde!

Yapılan açıklamalarda Türkiye sabit genişbant hızları ile ilgili detaylı bilgilere ulaşmak mümkün olurken özellikle mobil indirme hızının sabit genişbant indirme hızına karşı 2 kata varan bir artış elde ettiğinin görülmesi bu konuda mobil internetin çok daha iyi seviyede olduğunu gösterdi.

Türkiye'nin ortalama mobil indirme hızının 31.1 Mbps olarak tespit edildiği belirtilirken sabit genişbantta bu rakamlar oldukça düşük kaldı. Öyle ki yapılan açıklamalara göre sabit hız ortalaması 14,51 Mbps. Görüldüğü gibi mobil internet kullanımlarında ortalama süreler oldukça yüksek seviyelerde. Buna karşın kişilerin sabit genişbantlarda bu kadar yüksek oranlara çıkamaması da dikkat çekiyor.

ABD’yi Geçti

Üstelik aynı araştırma Türkiye'nin mobil indirme hızında oldukça üst seviyelerde olduğunu da gösterdi. Öyle ki Amerika Birleşik Devletleri gibi gelişmiş bir ülkede dahi mobil indirme hızı 19,61 oranlarında. Fakat sabit geniş banta bakıldığında da Türkiye ortalamanın çok gerisinde. Yine Amerika Birleşik Devletleri'nde sabit geniş bant hızı ortalaması 54,97 olarak ölçülmüş durumda.

Online Alışverişler Çok Tuttu!
İnternet üzerinden alışveriş fırsatları son dönemlerde oldukça dikkat çekerken tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de alışveriş konusunda adeta çılgınlık yaşanıyor.

Türkiye'deki alışveriş rakamları giderek artıyor. Bu durum internette, televizyonlarda ve gazetelerde dahi net bir şekilde görülebiliyor.

Fırsatlar Çok Cazip

İnternet üzerinden alışverişlerin yapılması hem satıcılar hem de alıcılar için cazip bir piyasa yaratırken 2016 yılında ekonomi sayfalarında çıkan haberler üzerinden yapılan araştırmalarda internet üzerinden yapılan alışverişler konusunda yüzde 50’lik bir artışın yaşandığı belirtildi. Öyle ki 2016 yılı genelinde ekonomi sayfalarında 20 bin 280 haber yayınlandı.

Yemeksepeti Lider

Online alışveriş denildiğinde akla ilk gelen yemek satışı yapan yemeksepeti.com olurken yemeksepeti'nin ardından amazon.com ve alibaba.com gibi internet siteleri sıralamada yer aldı. Türkiye genelinde en çok konuşulan ve tercih edilen diğer alışveriş siteleri ise şu şekilde “ebay.com”, “gittigidiyor.com”, “sahibinden.com”, “trendyol.com” ve “lidyana.com

Kampanyalar Alışverişi Hareketlendiriyor

İnternet üzerinden yapılan alışverişlerde farklı taksitler ve kampanyalardan yararlanmak mümkün olduğu gibi kişiler sadece cep telefonları üzerinden dahi kolay bir şekilde siparişlerini verebiliyor. Bu bakımdan uygun fiyatlardan yararlanılması adına kişiler internet alışverişlerini çok daha fazla benimsiyor ve tercih ediyor. İlerleyen yıllarda bu durumda ciddi oranlarda artış yaşanması beklenirken gösterilecek ilgi ile birlikte online alışveriş çok daha fazla alanda tercih edilebilir olacak.

İnternet Hızında Güney Kore Lider!
Dünya genelinde internet hızı üzerinden yapılan araştırmalarda en hızlı internet kullanan ülkelerin sıralaması gerçekleştirildi.

2016'nın üçüncü çeyreğini geride bırakılmasının ardından internet hızı konusunda yapılan araştırmalar oldukça ilginç sonuçlara yer verdi. Konu ile ilgili yapılan açıklamalarda dünya genelinde en hızlı internete sahip ülkenin Güney Kore olduğu belirtildi. Güney Kore'de kullanılan internet; 26.3 Mbps olarak belirtilirken bu konuda ilk sırada yer alan Güney Kore internet kullanımında da ne kadar ileri bir teknolojiye sahip olduğunu gösterdi. Yapılan testler sonrasında ilk 10 ülke ise şöyle açıklandı;

1) Güney Kore 26,3 Mbps

2) Hong Kong 20,1 Mbps

3) Norveç 20 Mbps

4) İsveç 19,7 Mbps

5) İsviçre 18,4 Mbps

6) Singapur 18,2 Mbps

7) Japonya 18 Mbps

8) Finlandiya 17,6 Mbps

9) Hollanda 17,3 Mbps

10) Letonya 16,9 Mbps

Araştırmaya Türkiye dahil edilmese de Türkiye için daha önce yapılan araştırmalarda internet hızı 6.9 Mbps olarak belirlenmişti. Araştırmaya Türkiye'nin dahil edilmesi halinde yüksek sıralamalar elde etmesi mümkün görünmüyor. Türkiye'de mevcut internetin daha hızlı elde edilmesi ve kullanıcıların adil kullanım kotası gibi uygulamalardan etkilenmeden internet kullanabilmesi adına çeşitli çalışmalar yapılırken özellikle 2018 yılında bu konuda netice elde edilebilecek. Fakat 2018 yılı öncesinde iyi bir gelişme şu anda planlar dahilinde değil.

Anti-virüs programları gelişti, ancak siber saldırganlar yerinde durmuyor. İşte internetteki en yaygın 7 virüs tipi! Bunlara karşı mutlaka dikkatli olun.
Virüsler, internetin en büyük baş belalarından biri. Bulaştığında da makinenizi nasıl etkileyeceğini bilemiyorsunuz. Aslına bakılırsa, birçok virüs bulaşınca bile farkında olmuyorsunuz çünkü sessiz sedasız bilgilerinizi yürütüyorlar. Elbetteki sisteminizi kullanılmaz hale getirenlerden tutun bilgisayarınız açılırken devreye girene kadar birçok türü var. Sizleri, en çok baş ağrıtan ve yaygın 7 virüs türüyle tanıştırıyoruz. Bunlara özellikle dikkat edin!

1-Boot Sektör Virüsü


Hard disklerin, işletim sistemini başlattığı bölüme yerleşir. Bilgisayar açılır açılmaz, sistemle birlikte kendisi de çalışmaya başlar. Temizlemesi en zor virüslerden biridir.

2-Doğrudan Çalıştırılan Dosya Virüsü(Direct Action)


Dosya virüslerinin iki temel türünden ilki olan “Direct Action” virüsü, kalıcı olmayan türdür. Kendi başına çalışmaz. Eğer siz virüslü dosyayı çalıştırırsanız, başlar ve diğer dosyalara yayılır. Dosyaları silen veya büyük zarar veren bir virüs tipi değildir. Bir anti-virüs programı ile kolayca silinebilir.

--------------------

3-Kalıcı Dosya Virüsü(Resident)


Dosya virüs tipinin 2. türü olan “Resident” virüsü, kardeşi gibi bir “.exe” dosyası içinde gelmez. Siz çalıştırmadan çalışabilir. İlk bulaşan yerdekini bile silseniz, kendini başka yerlere kopyalayacaktır. “Direct Action” virüsünden daha tehlikelidir. Temizlemek için, virüse özel patch’ler veya antivirüs programları gereklidir.

4-Çok Bölümlü Virüs(Multipartite)


Boot ve dosya virüslerinin bir karışımı gibi olan bu zararlı yazılımlar önce program dosyalarına bulaşır. Bulaşan program dosyası çalıştırıldığında anında boot kayıtlarına yerleşir. Bilgisayar bir daha açıldığında hafızaya kalıcı olarak yerleşir ve kendini diğer dosyalara kopyalar. Silmesi zordur, en çok format attıran virüs türlerinden biridir.

5-Polimorfik Virüs

Çok biçimli virüs de denilen bu tür, her bulaşmada kendini değiştirir. Adeta bir binbir surat olan virüs, tehlikeli türlerden biridir. Anti-virüsler, bu tiptekileri farketmek için tahmine dayalı algoritmalar kullanırlar.
6-Overwrite Virüs


Son kullanıcı için kabus olan cinsten bir virüstür. Tüm sistem için bir tehlike arz etmez, sadece bulaştığı dosyanın silinmesine neden olur. Bir dosyayı veya bir programın tamamını etkileyebilir. Farkedilmeyen bir türdür, bu nedenle email yoluyla sıkça yayılır. 2000’lerde, özellikle Windows 2000 ve Windows NT kullanıcılarına çok çektirmiş bir türdür.

7-Boşluk Dolduran Virüs(Cavity veya Spacefiller)

Kendi sikletindeki virüslere göre diğerlerinden daha akıllı olan “Spacefiiler” virüsleri, tipik virüsler gibi bir dosyaya yapışmazlar. Kendilerini boşluğa mıhlarlar. Bu da virüsü takip edilmesi zor hale getirir. Bazen bunlarla, bir dosyanın içinde karşılaşabilirsiniz. Şanslıyız ki, bu tür virüslere az rastlanır. Yine de önlem almakta büyük fayda var!

Türkiye'nin ilk yerli şifreleme yazılımı Eluvium’un yayınlandı!
Türkiye'de geliştirilen Eluvium şifreleme programı ilk yerli hizmet olarak karşımıza çıkıyor..
Türkiye nin ilk yerli şifreleme yazılımı Eluvium un yayınlandı
Eluvium şifreleme yazılımı askeri standartlarda 256 bit şifreleme yaparak önemli verilerinize erişimi, üçüncü taraflar tarafından düzenlenmesini ve görüntülenmesini engelliyor. Veri hırsızlığının önüne geçmek için geliştirilen Eluvium ile artık tamamen yerli bir şifreleme yazılımımızın olması özellikle ülke siber güvenliği açısından dışa bağımlılığı ortadan kaldıracak bir uygulama. Eluvium şifreleme yazılımı AES, Serpent, CAST6 ve Twofish gibi güvenilir şifreleme algoritmalarını kullanarak veri güvenliğini sağlayabilmektedir.



Ayrıca Eluvium şifreleme yazılımıyla kombo şifreleme özelliğini kullanarak dosyalarınızın güvenliğini arttırabilirsiniz. Eluvium şifreleme yazılımının en güzel özelliklerinden birisi de herhangi bir internet bağlantısına ihtiyaç duymadan şifreleme yapabilme ve dosyaların güvenliğini sağlayabilmek.

Eluvium‘un diğer özellikleri de yazılımın kendi içinde bulunan güncelleme eklentisiyle Eluvium‘a gelen güncellemeleri kolayca yükleyebiliyorsunuz ve Eluvium‘un sahip olduğu dosya koruma modülü de hırsızlık gibi durumlarda veri güvenliği için karşı önlem alabiliyorsunuz. Eluvium şifreleme yazılımında bulunan Disk Wipe özelliği size diskinizde silinmiş olan dosyaları geri kurtarma ve veri kurtarma işlemleri gibi durumların önüne geçme şansı veriyor.

Bilgisayarların en temel seviyede 0 ve 1 ile çalıştığını artık herkes biliyor. Peki bu ikili sayı sistemi neden kullanılıyor?

1 ve 0’dan oluşan ikili sayı sistemi, çoğu zaman bilgisayarlarla ilişkilendiriliyor. Peki neden bilgisayarların ikili sayı sistemi kullandığını veya neden 10 tabanında işlemler yapmadığını merak ettiniz mi?
Modern bir dijital bilgisayar, geçmişin analog modellerinden farklı olarak iki durum prensibi ile çalışır; açık veya kapalı. Bu durumlar, elektrik akımının ortamda var olup olmamasına karşılık gelir. Eğer elektrik akımı varsa, anlık durum 1 değerini alır, yoksa 0 değerini alır.
Bu duruma örnek olarak Boole cebiri prensipleri ile çalışan ve bir bilgisayarın en küçük yapı taşlarından biri sayılabilecek mantıksal kapıları gösterebiliriz. Yine ikili sayı sistemi ile çalışan bu kapıları kullanabilmek için, kapıların girişlerine ikili sayı tabanında bir veya birden fazla değer gönderilir. Eğer kapıya 1 değeri gönderilecekse girişe elektrik verilir, eğer 0 değeri verilecekse kapıya giden akım toprağa bağlanır. Modern bilgisayarların karmaşık yapısı, en temelde bu prensibe dayanır.
İkili sayı sistemi özünde sadece iki seçenek sunabildiği için, çalışma mekaniklerini bir sonraki aşamaya taşıyabilmek için dizgileri kullanırız. İkili sayı sistemindeki her bir bit veya rakam tek bir 0 veya 1’dir. Her biri devre üzerindeki bir anahtarı temsil eder. Devreye birden fazla anahtar eklersek, aynı sayı sistemini ikiden fazla sayıyı temsil etmek için kullanabiliriz. Örneğin sadece bir bit kullanmak yerine, sekiz tane biti bir araya getirip 1 byte oluşturabiliriz.
Neden ondalık sistem kullanılmıyor?

Yukarıda belirttiğimiz gibi dizgiler sayesinde ikili sayı sistemini kullanıp ikiden fazla sayıyı ve seçeneği temsil edebiliriz. Ancak sayılar büyüdükçe, görünürde kullanılan alan da artmaktadır. 255’in ikili sistemdeki karşılığının 11111111 olduğunu görüp, ikili sayı sisteminin daha fazla bit alanı kapladığını ve neden doğrudan ondalık sistemin kullanılmadığını merak edebilirsiniz. Bu noktada depolanan veri ile ekranda gösterilen veri arasındaki farkı bilmek gerekiyor.
Görünürde ondalık sistemde yazılan bir sayı, sadece 3 bit yer kaplarken aynı sayının ikili sayı sistemindeki karşılığı 8 bit yer kaplıyor. Ancak gerçekte bir sayıyı ondalık tabanda da ikili tabanda da yazsanız, sayı ikili sayı sistemi kullanılarak depolanacağı için, görünen bit farkı sadece ekranda göründüğü ile kalacaktır.
Teorik olarak daha yüksek bir sayı tabanı kullanmak, herhangi bir sayıyı daha az rakam ile temsil etmemizi sağlayacaktır. Ancak devrelerde ikili sayı sisteminin üstüne çıkmak neredeyse imkansızdır. Zira kuantum bilgisayarlar hariç hiçbir devrede, açık ve kapalı dışında bir durum yoktur.
Sekizlik ve onaltılık sayı sistemleri

Sayı sistemleri hakkında bir miktar bilgisi olanlar, söz konusu bilgisayar teknolojileri olduğunda sekizlik (octal) ve onaltılık (hexadecimal) sayı sistemlerinin bahsinin geçtiğini fark edecektir. Bu iki sayı sisteminin sıklıkla tercih edilmesinin sebebi ise, ikinin katları olmalarıdır. Örneğin 1 byte’lık işlemleri ikili sayı sistemi yerine sekizlik sayı sistemi kullanarak gerçekleştirmek programcılar için daha işlevsel olacaktır. Aynı zamanda 32-bitlik renk değerlerini 11111111000000001110111010011001 gibi ikili sayı sistemi yerine FF00EE99 gibi onaltılık sayı sistemi olarak kodlamak daha etkilidir.
İkili taban dışı bilgisayarlar

Günümüzde kullanılan dijital bilgisayarların tamamı ikili sayı sistemini kullanıyor. Bu da devre üzerindeki her anahtar iki farklı durum değeri alabilir anlamına geliyor. Teorik olarak bu anahtarların daha fazla durum değeri alabilmesi durumunda bilgisayarlarımız ikili sayı sisteminin ötesine geçebilir. Ancak böyle bir olasılık günümüzdeki elektronik parçalar ile mümkün değil.
Elbette işin bir de kuantum seviyesi var. Günümüzde kuantum bilgisayarlar, ikili sayı sistemi dışında kübit adı verilen özel bitler sayesinde hem 1 hem de 0 değerini aynı anda taşıyabiliyor. Kuantum bilgisayarlar, kübitler sayesinde tüketici seviyesi bilgisayarlardan binlerce kat daha hızlı işlem yapabiliyor. Bu sebeple ikiden fazla durum değeri alabilen anahtarlar, teoride bilgisayarların inanılmaz bir işlem gücüne sahip olmasını sağlayabilir.

WordPress’te en iyi SEO dostu kalıcı bağlantı yapısının nasıl olduğunu hiç merak ettiniz mi? Bu yazımızda siteniz için en iyi URL yapısının nasıl olması gerektiğini açıklıyoruz.
WordPress’te ve daha doğrusu yeni bir site açma konusunda yeni biriyseniz bu önerimizi dikkate almanız gerekmektedir. Geçmişte WordPress’in varsayılan URL yapısı SEO dostu değildi. Ancak zamanla bazı değişiklikler oldu. İşte bu yüzden URL yapısını nasıl SEO dostu hale getirebileceğinizi ve kalıcı bağlantı yapısını nasıl değiştrebileceğinizi göstereceğiz.

SEO Dostu URL Nasıldır?

Ayrıntılara girmeden önce SEO dostu URL’nin ne olduğunu açıklayalım. SEO dostu URL adresleri yazınızı açıklayan anahtar kelimeleri içererek hem insanlar hem de arama motorları tarafından kolay okunabilmelerini sağlarlar. Ayrıca arama motorlarındaki sıralamanızı da olumlu yönde etkileyebileceklerini belirtelim.



Varsayılan olarak WordPress, yazı isimlerinde iyi SEO dostu URL yapısını kullanıyor. Peki internette neden hala en iyi kalıcı bağlantı (URL) soruları soruluyor? Sizce?
Hemen cevaplayalım. Geçmişte WordPress, kalıcı bağlantılar olarak bilinen URL adreslerini pek iyi yönetemiyordu diyebiliriz. Yani yukarıda da verdiğimiz örnekteki gibi URL adresleri SEO dostu değildi.
Tabi bu durum WordPress’in 4.2. sürümü ile değişti. Sitenizde WordPress’in 4.2 ve sonrası bir sürümünü kullanıyorsanız sitenizdeki URL adresleri SEO dostudur.
Bunu WordPress yönetici panelinden Ayarlar -> Kalıcı Bağlantılar bölümünden kolaylıkla doğrulayabilirsiniz.

Kalıcı Bağlantıları Yönetin!

Biraz detaya girelim. WordPress’te linkler, adresler Kalıcı Bağlantılar olarak adlandırılmaktadır. Tabi bu kalıcı bağlantılar değişebilmekte. Öncelikle WordPress yönetici panelinizden Kalıcı Bağlantılar sayfasına gidin.
Bunun için soldaki menüden Ayarlar -> Kalıcı Bağlantılar seçeneğini seçmeniz yeterli. Gireceğiniz sayfa aşağıdaki gibi gözükecektir.



WordPress Kalıcı Bağlantı AyarlarıGördüğünüz gibi çok sayıda seçenek mevcut.


Düz
http://teknobolge.com/?p=123
Gün ve isim
http://teknobolge.com/2016/05/4/ornek-yazi/
Ay ve isim
http://teknobolge.com/2016/05/ornek-yazi/
Sayısal
http://teknobolge.com/arşivler/123
Yazı ismi
http://teknobolge.com/ornek-yazi/
Özel Yapı

Eğer isterseniz buradan kategoriler ve etiketler için özel yapılar belirleyebilirsiniz.

Bu seçeneklerin hem kullanıcılar hem de SEO için nasıl kullanışlı olduklarını açıklayalım.
Düz olarak adlandırılan ilk seçenek WordPress varsayılan URL yapısı ve bu seçenek SEO dostu değil.
Gün ve isim seçeneği, yazı ismini içerdiğinden dolayı SEO dostudur. Buna rağmen gün ile kullanılması URL adresini uzun bir hale getiriyor. Ancak en önemlisi, düzenli olarak güncelleseniz bile içeriğiniz belli bir süreden sonra eskimiş gözükecektir. Benzer şekilde ay ve isim yapısının kullanılması da böyle bir risk taşıyor.
Sitenizde günlük olarak haberler yayınlayan biriyseniz URL yapısında gün gösterimi kullanıcıların günlük haberlere ulaşma deneyimini artıracaktır. Bize göre bu iki yapı sadece bir haber sitesiyseniz iyi olacaktır. Daima canlı içerikler oluşturmak isteyen kurumsal siteler bu yapılardan kaçınmalıdır.
Yazı ismi seçeneği, hem kısa hem de kullanıcıya güzel gözükeceğinden en SEO dostu yapıdır.
Geniş kitlelere hitap ediyorsanız, bir özel yapı kullanmak da SEO dostu olabilir.
Biz kendi sitemizde kategori ve yazı ismi ekleyen özel bir kalıcı bağlantı yapısı kullanıyoruz. Siz de bizim kullandığımız özel URL yapısını kullanmak istiyorsanız Özel Yapı kutucuğuna aşağıdakini girmeniz yeterli.


/%category%/%postname%/
Unutmamanız gereken bir şey var. Her bir etikette yüzde işareti (%) ve etiketlerden önce ve sonra slash (/) işareti bulunmaktadır.
Peki mevcut etiketlerle özel URL yapıları nasıl oluşturulur? Buna cevap verelim. Özel Yapı’ya girdiğiniz etiketler İngilizce olmalıdır ve bizim kullandığımız yapıyı kullanmanızı öneriyoruz. Ancak yine de başka bir özel yapı oluşturmak istiyorsanız aşağıdaki etiketleri kullanabilirsiniz.

%year% – Yazının yayınlandığı yılı dört basamaklı olarak gösterir, 2016 gibi.
%monthnum% – Ayı sayı olarak gösterir, 05 gibi.
%day% – Günü sayı olarak gösterir, 30 gibi.
%hour% – Saat olarak gösterir, 17 gibi.
%minute% – Dakikayı gösterir, 54 gibi.
%second% – Saniyeyi gösterir, 21 gibi.
%postname% – Başlığın URL adresine dönüştürülmüş halidir. Yani bu yazını başlığı “WordPress’te SEO Dostu URL Yapısı Nasıldır?” olduğundan URL adresi de “wordpresste-seo-dostu-url-yapisi-nasildir” olacaktır.
%post_id% – Yazının kimliği, 4 gibi.
%category% – Kategori adının URL adresine dönüştürülmüş halidir.
%author% – Yazar isminin URL adresine dönüştürülmüş halidir. İsmimiz Tekno İpucu olduğuna göre URL adresinde “tekno-ipucu” olarak gözükecektir.



Kalıcı Bağlantı Ayarları’nı kendinize göre ayarladıktan sonra “Değişiklikleri Kaydet” butonuna tıklamayı unutmayın. Değişiklikler yaptığınızda WordPress otomatik olarak mevcut yazılarınızın URL yapısını değiştirecektir.
Siteniz 6 aydan fazla bir süredir varsa ve sürekli paylaşımlar yapıyorsanız, kalıcı bağlantı yapısını değiştirmemenizi öneriyoruz. Ancak sitenizin URL yapısı “Düz” ise sitenizin ne kadar süre boyunca çalıştığının önemi yok, daha iyi bir SEO için URL yapısını güncellemelisiniz. Kalıcı bağlantı yapısı değişikliklerinde yazılarınızın mevcut sosyal paylaşım sayaçları sıfırlanacaktır.
Kalıcı bağlantı yapısının SEO için ne kadar önemli olduğunu ve nasıl ayarlayabileceğinizi anlatabildiğimizi umuyoruz.

5G’den yaklaşık olarak 10 kat daha hızlı bir kablosuz iletişim teknolojisi tanıtıldı. Bu yeni teknoloji, tek kanal üzerinden 300 GHz bandını kullanacak ve 100 Gbps hızına erişebilecek.

5G teknolojisinin 39 GHz‘e ulaşabildiğini daha önce duymuştuk. Şimdi duydugumuz rakam bizi şaşırtacak nitelikte. 5G teknolojisinden 10 kat hızlı olan bu teknoloji, bizlere hayal edemeyeceğimiz hızda bir veri aktarımı sunuyor. Bu yeni teknoloji projesinde Hiroşima Üniversitesi‘nde, Ulusal Bilgi ve İletişim Teknolojisi Enstitüsü‘nde ve Panasonic‘de çalışan mühendisler yer alıyor.

Teknolojinin uygulamalı tanıtımı sırasında IC tabanlı vericiler, 275 GHz ile 450 GHz arasında değişen bir 25 kanal kullandılar ve saniyede 105 GB bir iletişim bağlantısı kurabildiler. Bu teknolojinin vaadettiği internet erişiminin, insanları şimdiden heyecanlandırdığı kesin. 4G LTE teknolojisinde kullanılan 15MHz kanallarından yaklaşık olarak 1000 kat daha hızlı.

Yeni olan bu teknolojinin tam olarak ne zaman çıkacağı belli değil fakat, teknolojinin zamanımızdaki baş döndürücü gelişimini göz önüne aldığımızda cok yakın zamanda bu teknolojinin hayatımıza girebileceğini öngörebiliriz.

airfiber nedir, airwifi nedir, airfiber abonelik, airfiber nasıl çalışır, airfiber hangi şehirlerde var, airfiber kopma sorunu, airfiber kullanışlı mı, airfiber tavsiye

Bireylerin ya da kurumların internet bağlantısına ihtiyacı mutlaka olmuştur. Dial-Up modemler ile başlamış olan internet bağlantı hizmetleri daha sonra teknolojik gelişmeler ile farklı şekillerde sunulmaya başlanmıştı.

Zamanın zorunlu ihtiyaçlarından biri olarak internet bağlantısı olmayan bir iş yeri ya da ev kalmadı da diyebiliriz. Son yıllara bakıldığında kablolu olarak sunulan internet hizmetinin son noktası olan fiber internet bağlantısı büyük bir ilgi görmektedir. Alt yapının yetersiz olduğu alanlarda bu hizmetin kullanılabilir olması için de farklı çözümler sunan firmalar ortaya çıkmıştır. Bu hizmete Airfiber internet bağlantı hizmeti diyebiliriz. Airfiber internet bağlantısını daha detaylı olarak sizlere açıklayalım.



Airfiber adında da anlaşılacağı üzere fiber internetin, kablosuz olarak sunulması anlamına gelmektedir. Kablolu fiber internet bağlantısı alt yapısının olmadığı yerleşim alanlarında internet erişimi için çözüm olan bu hizmet, fiber internet bağlantısını kablosuz olarak kullanmanızı sağlamaktadır.

Peki bu nasıl oluyor? İnternet bağlantısı lisansı almış olan firmalar, satın almış oldukları fiber internet bağlantısını sizlere pazarlamaktadır. Bir ya da birçok dağıtım merkezleri üzerinden baz istasyonu mantığı ile müşterilerin alıcılarına dağıtarak internet bağlantısı kullanımı sağlamaktadır. Tamamen yasal olan bu hizmet, kullanıcıların talepleri doğrultusunda verilmektedir.

Airfiber internet kullanmak isteyen bireysel ya da kurumsal kullanıcılar, dağıtım hakkına sahip olan firmalara başvuruda bulunabilir. Bağlantının sağlanabilmesi için ihtiyacınız olan bağlantı hızını tercih etmeniz gerekmektedir. Bağlantı hızlarına göre aylık olarak ödemeniz gereken tutar farklılık gösterecektir.



Airfiber kullanabilmeniz için gerekli olan donanıma ihtiyacınız olacak ve bu donanımları satın almanız gerekmektedir. İlk kurulum ödemesi sonrasında evinizde ya da iş yerinizde bir alıcı ve bir adet modem kurulumu yapılmaktadır.



Merkez vericileri görmesi için, alıcınızı binanın en yüksek noktası olan çatıya, vericiye dönük olacak şekilde monte ederek, bir kablo ile bina içerisinde merkezi bir alana modem kurulumu yapılmaktadır. Kullanıcı bilgileri ile bağlantı sağlanıp, son kontrol işlemi yapılarak internet bağlantınız sağlanıp teslim edilir.

Bir çok Airfiber internet bağlantısı dağıtıcı firması, sorunsuz bir internet bağlantısı sağlamaktadır. Bu firmalar, kullanacağınız internet hizmet bedelini ön ödemeli olarak sunmaktadır. 6 ay içerisinde hizmetten cayma şansı da sunulmaktadır. Bu cayma sonrasında cihaz bedelleri aynen geri iade edilmektedir.

Airfiber internet bağlantsı hizmeti almadan önce, koşulları mutlaka dikkatlice incelemenizi tavsiye ederiz.

Dünyanın en büyük elektronik posta servislerinden biri olan Gmail’de hesabınızın güvenliğini arttırmak isterseniz, Gmail’in özel güvenlik uygulaması ‘2 Adımlı Doğrulama’ sistemini kullanabiliyorsunuz.
‘2 Adımlı Doğrulama’ sistemi Gmail hesabınızda aktifleştiğinde, hesabınızla ilgili bir çok işlemi gerçekleştirirken sizlere gönderilen ek onay şifrelerine ihtiyacınız olacaktır. Gmailonay kodları, cep telefonunuza SMS olarak gönderilecektir. Telefon numaranızı değiştirmeniz veya telefonunuza erişimemeniz durumlarını da düşünerek, ikinci bir telefon numarası girmeniz faydanıza olacaktır.
Siz de Gmail hesabınızın güvenliğini arttırmak isterseniz ‘2 Adımlı Doğrulama’ özelliğini aktifleştirerek hesabınızı güvenceye alabilirsiniz.
İşlemlerimize aşağıdaki linke tıklayarak başlıyoruz.

http://myaccount.google.com/security...p-verification

İlgili ekrana ulaştığımızda, Google hesabımıza giriş yapmamız istenecektir.







Google hesabımızla oturum açmamızın ardından, karşımıza gelen ekrandan ise “Oturum açma ve güvenlik” menüsünü tuşluyoruz ve bu bölümde bulunan “2 Adımlı Doğrulama” seçeneğine tıklıyoruz.






“2 Adımlı Doğrulama” seçeneğine tıkladığımızda, hesabımızı bir defa daha doğrulamamız istenebilir. Daha sonra karşımıza “2 Adımlı Doğrulama” ekranları gelecektir.



“2 Adımlı Doğrulama” seçeneklerini, tercihlerimize göre belirleyebiliyoruz. Doğrulama kodlarını kısa mesaj ile alabildiğimiz gibi, telefon araması ile de alabiliyoruz.



Gerekli seçimlerimizin ardından ekranda, sağ altta bulunan “Aç” butonuna tıklayarak “2 Adımlı Doğrulamayı” etkinleştiriyoruz.





“2 Adımlı Doğrulama” özelliğini kapatmak istediğimizde, bir sonraki ekranda ve Google hesabımızın ana ekranında bulunan “2 Adımlı Doğrulama” seçeneklerindeki “Kapat” butonuna tıklayarak “2 Adımlı Doğrulama” özelliğini deaktif edebiliyoruz

Sosyal medyanın amiral gemilerinden Facebook; en çok hesabın çalındığı, kötü amaçlı yazılımlar tarafından hedef olunan ve bilgisayarlara virüs bulaşan platformlardan biri de aslında. Peki başınıza böyle bir şey gelmesini hangi basit önlemlerle engellersiniz.
Bir platform ne kadar büyükse, o ölçüde saldırganların hedefi oluyor. Mac’ler veya Linux kullanan bilgisayarlar, Windows’lar kadar hedefte değiller. Facebook ise internetin en büyük hedeflerinden biri. İnsanlarla iletişim kurmak için en çok iyi bir platform olsa da, Facebook bir sürü virüs barındırıyor. Peki bunların bulaşmasını nasıl engellersiniz? Aşağıdaki önlemler, size yardımcı olacaktır.

Habersiz Uygulamalardan Sakının
“Facebook ile oturum aç” izni birçok yerde var artık. Tek bir hesapla birçok yerde oturum açabilme kolaylığı veriyor, ancak bazıları sahte oluyorlar. Bu nedenle her uygulamaya güvenmemelisiniz. Ayrıca bu şekilde oturum açtığınız uygulamalarda; uygulamanın telefonunuzda yapmak istediklerini ve izinleri mutlaka kontrol edin.

Neye Tıkladığınıza Dikkat Edin
Bu virüsü engellemenin en basit ancak en etkili yöntemidir: Neye tıkladığnıza dikkat edin! Emin olmadığınız veya güvenli görünmeyen hiçbir şeye tıklamayın. Bu arkadaşınızın size Facebook’tan gönderdiği bir mesaj veya bir Facebook reklamı dahi olabilir. Bazen reklamlar sizi virüslü sitelere yönlendirebilirler.

Tuhaf Arkadaşlık İsteklerini Kabul Etmeyin


Ülkemizde en çok görülen problemlerden biri budur. Kabul edilen şüpheli bir arkadaşlık isteğinin ardından kabul eden kişinin profil sayfasında birçok müstehcen içerik paylaşılmaya başlanır. 20 tane ortak arkadaşınızın olduğu biri sizi Facebook’tan ekleyebilir. Ancak hiç tanımadığınız yarı çıplak bir kadın? Hiç sanmyoruz. Bu tarz hesaplar spam içerir. Arkadaş listenizdeki herkesin gerçek kullanıcılar olduğuna emin olun.

Gerçek Olmak İçin Fazla Güzel Olan Şeylerin Farkına Varın


Facebook’taki kötü amaçlı yazılımlar, genellikle “100.000 TL’lik ödülü kazanabilecek misiniz?” gibi, insanları para ile motive etmeye dayalıdır. Bunların tamamının sahte olduğunu en baştan bilmelisiniz. Bazı şeyler gerçek olmak için fazla güzeldir. Bu tarz mesaj veya reklamlara itibar etmemelisiniz.

Hesabınızı Güvenlik Altına Alın


Facebook hesabınızın güvenli olmasının en kolay yolu, arkadaşlarınızın güvende olması. Eğer sizin hesabınız hacklenir ise arkadaşlarınızınki de kolayca hacklenebilir. Eğer böyle bir durumdan şüphe ettiyseniz, “Gizlilik>Güvenlik>Giriş Uyarıları” kısmının aktif, “Gizlilik>Güvenlik>Giriş Onayları” kısmında “İki Faktörlü Kimlik Doğrulama” kısmının etkin olmasına dikkat edin.

Uygulamalarınızı Düzenli Olarak Temizleyin

Bir uygulama kullanmak için tüm uygulamalara güveniyor olmalısınız. Düzenli olarak kullanmadığınız uygulamaları temizleyin, kullandıklarınızın da hangi yetkileri kullandığını daima gözden geçirin.

Son dönemde akıllı telefon kullanmayan neredeyse hiç kimse yoktur desek yalan olmaz. Akıllı telefonu tanımlamak ve “akıllı” adını kullanabilmemiz için telefonumuzun internete bağlanması gerekiyor. Bunun için 2 yöntem vardır.
1. Yöntem GSM operatörünüzün size sağladığı internet hizmetleri ile.
2. Yol ise ev, iş yeri ya da gittiğiniz ortamlarda bulunan Wi-fi internet hizmetleri ile.
Eğer sizler de daha çok 2. seçenek yani kablosuz ağ kullananlardansanız sık sık bağlantı sorunu yaşıyorsunuz demektir. Hatta bazı telefonlarda bu sorun sizleri oldukça rahatsız eder boyuta bile getirebiliyor.
Bağlantı sorunlarının büyük bir kısmı modemlerden ya da kablosuz hatlardan kaynaklanır. Ama az önce de söylediğim gibi bazı durumlarda telefonlarımızdan da kaynaklandığı olur. İşte bu sorunlar için aşağıda yapmanız gereken çözüm yollarını anlatacağız. Hazır mıyız?
Kablosuz Ağların Görünmeme Sorunu Nasıl Çözülür
Öncelikle daha önce aynı yerden bir modeme bağlandığınızı kontrol edin. Yani kapsama alanında mısınız ona emin olun. Daha sonra telefonunuzun wi-fi özelliğini açtığınıza emin olun. Her şey tamam fakat yine de kablosuz ağlara bağlanamadıysanız aşağıdaki yöntemleri deniyoruz.

ilk aşamada akıllı telefonunuzun ayarlar bölümüne tıklayın.
2. adım olarak ağ ayarları seçeneğine gelin.
Bu bölümde ağ ayarlarınızı fabrika ayarlarına döndüreceğiz.
Ağ ayarlarınızı sıfırlaya tıklayın.
Telefonunuzun ağ ayarlarını sıfırladıktan sonra cihazınız kapanıp açılacaktır. Muhtemelen sorun çözülmüştür.
Tüm bu işlemlerden sonra artık daha önce görmediğiniz kablosuz ağlar (wi-fi) artık telefonunuzun ekranında belirecektir.

Gördüğünüz gibi bir kaç adımda telefonunuzun kablosuz ağlara nasıl bağlanacağını anlattık. Eğer tüm bu ayarlamalara rağmen telefonunuzda hala kablosuz ağlar görünmüyorsa öncelikle başka bi telefondan görülebildiğini onaylayın. Daha sonra bu konu altında yorum yaparak farklı çözüm yollarını araştırmamıza yardımcı olun. Umarım bu makale ile faydalı olmuşuzdur.

İnternet teknolojisi gelişmeye başladıkça internetin kullanılan alanlarda da artış yaşanmaya başladı. Artık hemen hemen her eve girmeye başlayan internetin kullanımı da haliyle giderek yaygınlaştı. Artık hemen her alanda kullanılan internetin bu kadar yaygınlaşması ve kullanım oranının bu kadar artmasıyla beraber artık modem seçimleri de öne çıkar oldu. Zira internet kullanımı için mutlaka gerekli olan Router modemler en az internetin niteliği kadar önemli.
Bu alanda en iyi performansı almak için ise son dönemde Router modemler kullanılıyor. İçerisinde ekstra sinyal arttırıcı olan bu modemler sayesinde hem internet çekim alanınızı arttırabiliyor hem de yüksek internet hız desteği alabiliyorsunuz. Peki, bu alanda tercih edilebilecek en iyi Router modemler hangileri? Özellikleri ile inceleyelim.
En İyi Router Modem Serileri

Asus RT-AC87U

Asus tarafından piyasaya sunulan Router modemler arasında bulunan seri bu alanın en iddialı ürünlerinden de biri. İçerisinde ekstra yükselticisi bulunması sebebiyle kablosuz çekim alanı oldukça fazla olan modemin buna ek olarak en beğenilen özelliği hızı. Öyle ki modem 802.11ac modunda 1733 Mbit/saniye değerine çıkabiliyor.
Tabi hemen belirtelim bu hız değerlerini görebilmek için hem internet paketinizin bu değerlere yakın değerler hem de bilgisayarlarınızda bulunan Wİ-Fi adaptörlerinizin bu hızları destekleyen adaptörler olması gerekiyor.
Yeni nesil bağlantı teknolojisi ac’nin dışında ise modemin 802.11n bağlantı tipinde de modemin 600 Mbit/saniye hız verdiğini de söylemek gerekiyor. Teknik özellikleri bir yana dursun yazılım olarak da filtreleme seçenekleri, bulut yedekleme sistemleri gibi destekleri de Asus RT-AC87u modemlerini öne çıkarıyor.

Artıları: Bağlantı hızı, Gelişmiş yazılım desteği
Eskileri: Oldukça yüksek fiyatı
Fiyatı: 550 TL



Orijinal boyotunu görüntülemek için buraya tıklayın 781x439px.


TP-Link Archer D9

Modemin en büyük avantajı hızı değil. Router modemler arasında en çok tercih edilen modellerden birisi olan TP-Link Archer D9, router serilerine göre bile daha yüksek çekim alanı sunmakta. Buna ek olarak modemlerin hızının da oldukça ideal olduğunu belirtmek gerekiyor.
802.11ac bağlantıda 1300 Mbit/saniye değeri sunan modemlerin 802.11n modunda ise 600 Mbit/saniye değeri sunduğunu da belirtelim. Ayrıca paylaşımlı depolama özelliği de sunan modemlerin USB 3.0 desteği de bulunuyor.

Artıları: Geniş çekim alanı,
Eksileri: Ethernet için modemin üzerinde durum ışıkları yer almıyor
Fiyatı: 500 TL






Orijinal boyotunu görüntülemek için buraya tıklayın 781x440px.


Trendnet TEW-818DRU Router Modemler

En çok tercih edilen modem serilerinden biri olan Trendnet TEW-818DRU, yine ideal Router modemler arasında gösterilebilir. 802.11ac bağlantı türünde hız olarak 1300 Mbit/saniye desteği sunan modemlerin 802.11n türünde ise 600 Mbit/saniye değeri verdiğini belirtelim.
Her ne kadar Router modemler arasında hızı biraz düşük gibi gözükse de var olan internet bağlantılarını düşünecek olursak modemlerin beklenen değerlere ulaşabildiğini de söyleyebiliriz. Teknik özelliklerine ek olarak tasarım konusunda da oldukça başarılı olan modemlerin duvara monte edilmemesi ve dik konumda modemlerin kullanılması da büyük bir dezavantaj.

Artıları: Standart USB 2.0 ile hızlı USB 3.0 desteği mevcut
Eskileri: Asma aparatı bulunmadığı için duvara monte edilemiyor.
Fiyatı: 210 – 250 TL



Orijinal boyotunu görüntülemek için buraya tıklayın 770x433px.


Airties Air 5760

Ülkemizde en çok kullanılan modemlerden biri olan Airties Air 5760 modemleri yine mesafe artırıcı router modemler arasında gösterilmekte. Airties modemlerinde de kullanılan en gelişmiş alan arttırıcı yazılımlarından da birine sahip olan modemlerin hatırı sayıları bir alanının olduğunu da söylemek gerek.
Modemler 802.11ac bağlantı turunda 1300 Mbit/saniye hız değeri desteği, 802.11n bağlantı türünde ise sadece 300 Mbit/saniye hız desteği verdiğini de belirtelim. Airties mesh yazılımıyla beraber gelen modemlerin her ne kadar 802.11n bağlantı hızı düşük olsa da modemin içerisinde yer alan teknoloji sayesinde bu açık kapanıyor. Zaten bağlantı desteği olarak da 300 Mbit/saniye değerinin çok da üzerinde çıkılmadığını söylemek gerek. Bu yönden baktığımızda tercih edilecek modemlerden bir tanesi.

Artıları: Modem çekim alanını destekleyen yazılımlar, Erişilebilirlik özellikleri
Eksileri: Hız desteği konusunda diğer modemlere göre biraz altı sıralarda yer alıyor.
Fiyatı: 280 – 300 TL

Wifi internet

Wifi internet var ama yeterli derecede çekim sıkıntısı yaşıyorum internete giremiyorum diyorsanız bu haber tam size göre.
Günümüzde wifi internetin neredeyse girmediği mekan kalmadı desek yerinde olur.Bir zamanlar sadece iş yerlerinde kendisini gösteren zamanla tüm mekanlara yayılan ve evlerimizin sıklıkla kontrol edilen en önemli cihazı oluverdi.
Evet Wifi den bahsediyoruz günlük en çok ellenen,kapatılıp açılan,kontrol edilen wifi ile zaman zaman sıkıntı yaşamayan yoktur. Modem bir çiçek gibidir yerini sevmezse size faydalı olmaz.
Şimdi sizlere nerede olursa olsun hangi mekanda yer bulursa bulsun wifi ‘nin neden yeterli derecede verimli olamayacağından bahsedeceğiz.
Modeminiz mümkünse yerden yüksekte olmalı ve çevre alanı boş olmalıdır. Modeminizi kapalı dolap içlerine,yere koymayın.dolap sinyalleri keser ve yerdeki modem sinyallerini aşağı ve hizasına yayar.
TV, radyo vb. elektronik cihazların yanında duran modemin wifi sinyali zayıflar.Elektrikli ve elektronik aletlerin oluşturduğu elektromanyetik alan wifi sinyalini kırar. Elektrik kablolarına yakın olan ve çok ışık ile hareketin yoğun olduğu yerlerde de aynı sorun oluşur.
Buzdolabı,mikrodalga fırın bulaşık ve çamaşır makinasının bulunduğu odalarda wifi sinyali azalır.
Modemin bulunacağı mekanlarda duvar kalınlığı kullanılan mermer ve diğer malzemeler de wifi sinyalini kesen etkenlerdendir.
Kablosuz oyun konsolları, hoperlörler wifilerden gelen sinyalleri keserek daha azalmasına neden olur.
Wifi dalgaları; cep telefonu veya radyo ile elde edilen elektromanyetik dalgaların aynısını kullanır. Cep telefonu ve radyo dalgalarından wifi dalgaları diğerlerinden 12cm kısa olsa da birbirlerini etkilerler.

Modeminizi sıvının çok olduğu yerden uzaklaştırın. Mesela akvaryumı çevresinde olan modeminizin yerini değiştirin. akvaryumdaki balıkların sürekli hareketi ve suyun etkisi wifi sinyallerini emerek daha az yayılmasına neden olur.
Modem wifi sinyallerinden en iyi şekilde faydalanma metodları;


Modem uzaklaştıkça düşen ve 45 metre öteye gidemeyen sinyalleri göz önünde bulundurup modeminiz tüm odalara eşit mesafede alıcı cihazların mümkünse görebileceği yüksek bir noktada bulunması gerekir.Modemlerin çoğu sinyallerini aşağı verecek şekilde tasarlanmıştır.
Yeni nesil modemlerin iki anteni olur. En iyisi birini yatay, diğerini dikey ayarlamanız olur.Cihazlar, dahili antenleri modemle paralel oldukları zaman daha iyi çalışırlar. Bu sebepteni laptopların içindeki antenleri yataydır.Ama tablet veya mobil cihaz kullanıyorsanız tamamen tutuşunuza göre değişir. Yani hem dikey hem yatay sinyalinizle, antenlele en iyi paralel eşleşmeyi yakalama şansınız olur.

Eğer ağınızın iyi çalışmadığını farkederseniz, sinyal seviyesini ölçebilirsiniz.Telefonunuz için indirebileceğiniz pek çok uygulama mevcut. Bir harita çıkarırsanız ve neyi düzeltmeniz gerektiğini daha kolay anlarsınız.

VPN Kullanmak İçin 9 Neden!

"VPN'e ne gerek var, neden VPN kullanayım" diyorsanız, işte sizi ikna edebilecek 9 neden!

Sanal Özel Ağlar (VPN), gizliliğine önem veren kullanıcıların vazgeçemeyeceği bileşenlerden bir tanesi. VPN'lerin kurulumu kolay olduğu gibi, fiyatları da uygun. Bu yüzden VPN kullanmak için birçok neden var. İşte sizi VPN'in önemli olduğuna ikna edecek 9 neden.
1. Herkese Açık Wi-Fi'larda Güvenli Sörf

Bir kafede veya otelde ücretsiz bir Wi-Fi bağlantısına rastladığınızda, hemen bu bağlantıyı kullanarak sosyal ağlara girip, epostalarınızı kontrol etmek istiyorsunuz. Sorun ise bu tür ağlara VPN olmadan bağlanmak oldukça riskli.
Herkese açık Wi-Fi bağlantıları verileri şifresiz gönderdiğinden (HTTPS hariç) veriler okunabilir. Ücretsiz Wi-Fi, sizi bir olta saldırısına yönlendirmeye yönelik, sahte bir bağlantı da olabilir. VPN kullanarak bu riskleri aşabilirsiniz.
2. Konum Tabanlı Kısıtlamaları Aşın

BBC iPlayer'ı izlemek için İngiltere'de bulunmanız, Netflix'in Amerikan sürümündeki bir içeriğe ulaşmak için ABD'de bulunmanız gerekiyor. Ancak VPN kullanarak istediğiniz konumda görünebilir, konumunuza özel kısıtlamaları aşabilirsiniz.
En iyi 5 ücretsiz VPN hizmeti... Tıklayın...
3. Yasaklı Siteleri Aşmak

Sitelere girmenizin devletler tarafından engellenmesi bazı ülkelerde rastlanan, bizlerin de başına sıkça gelen bir durum. VPN ile bu engelleri aşıp, normalde açamadığınız web sitelerini ve kullanamadığınız hizmetleri kullanabilirsiniz. VPN bağlantısı şifreli olduğundan, VPN üzerinden ne yaptığınızı hizmet sağlayıcınızın ve aradaki herhangi birinin öğrenme imkanı yok.
4. Konum Tabanlı Ücretlendirmeyi Aşın

Bazı mağazalar, aynı ürün için kullandığınız web tarayıcısına veya ülkeye göre farklı fiyatlar gösterebiliyorlar. Bu ürünler arasında ayakkabı, çanta, otomobiller, otel odaları ve uçak biletleri var. Tüketici için kabul edilebilir olmayan bu durumu aşmak için VPN ile farklı konumlardan bağlanarak en düşük fiyatı bulmaya çalışabilirsiniz.
5. Her Şeyi Şifreleyin

VPN üzerinden kurduğunuz internet bağlantısı, her şeyi şifreli bağlantı üzerinden iletecektir. İletilen veriler aradaki bağlantı noktaları üzerinde bir hacker tarafından ele geçirilse de, hiçbir şey ifade etmeyecektir. Yani VPN ile internette yaptıklarınızın izlenmesinin önüne geçebilirsiniz. Ulaştığınız hizmetler ve siteler, gerçek konumunuzu bilmeseler de, elbette ne yaptığınızı bilecektir.
6. Oyunları Hızlandırmak

Servis sağlayıcınız çevrimiçi oyunlarda hız yavaşlatmak gibi acımasız bir uygulamaya başvuruyorsa, bunu VPN ile aşabilirsiniz. Bu durumda yakındaki bir VPN'den bağlanmaya dikkat edin, aksi halde gecikme süresi fark edilir derecede artabilir.
7. Güvenli Sohbet

WhatsApp gibi bazı uygulamalar, sohbetlerinizi şifreli bağlantı üzerinden iletse de, her mesajlaşma uygulaması bunu sunmuyor. Mesajlarınızın iletim sırasında okunmaması için VPN kullanabilirsiniz. Ancak VPN'in uçtan-uca şifrelemenin yerini almayacağını, kullandığınız hizmetlerin mesajlarınızı görebileceğini unutmayın.
8. Torrent Etkinliğinizi Gizli Tutun

Torrent'in yasal ve yasadışı kullanımları var ve elbette lisanslı hizmet ve içeriklere torrent üzerinden ulaşmanızı tavsiye etmiyoruz. Ancak hem servis sağlayıcınızın torrent'leri yavaşlatmaya yönelik aktivitelerinden kurtulmak, hem de torrent'lerinizi özel tutmak için VPN'den faydalanabilirsiniz. Farklı VPN hizmetlerinin torrent'lerle ilgili farklı ilkeleri var, VPN satın almadan önce bu ilkelere göz atın.
Torrent'lere VPN üzerinden indirmenin sizi virüslerden ve diğer zararlılardan korumayacağını unutmayın.
9. Tamamen Özel İletişim

Grup sohbet araçları, bulut sürücüler hacker'ların veya uluslararası casusluk birimlerinin hedefine girebiliyor. VPN, bu tür riskleri azaltabilir ancak sizinle birlikte çalışan arkadaşlarınızın da arkadaşlarınızın da VPN kullanması şart.

WordPress scriptli sitenizde bazı sorunlar yaşanıyor ancak sebebini bulamıyor veya sorunları tespit etmek çok zamanınızı alıyorsa birazdan paylaşacağım tavsiyelerden yararlanarak hızlı bir şekilde arıza ve sorunları tespit edebilir, sonrasında hemen çözümlere odaklanabilirsiniz. WordPress arıza ve sorun tespiti için tavsiye edeceğim yollar şöyle..


1) WordPress hata ayıklama özelliğini aktif edebilirsiniz.


WordPress scriptinin kendinde olan bir özellik olmasına rağmen herkes tarafından bilinmiyor. Kolay bir şekilde hata ayıklamayı aktif ediyoruz ve bu sayede hataları, sorunları admin panelinden izleyebiliyoruz. Ayrıca ekstra bir ekleme yaparak da hata logları tutulmasını sağlayabiliyoruz.
Hata ayıklamayı aktif etmek için WordPress ana dizinindeki wp-config.php dosyasını bilgisayarınıza çekiyor, 82-83. satırlarda bulabileceğiniz özelliği false’den true’ya geçiriyor, yani aktif hale getiriyorsunuz.
Orijinalde: define(‘WP_DEBUG’, false);
Yapılması gereken: define(‘WP_DEBUG’, true);
Bu değişikliği yaptığınızda admin panelinin anasayfasında üst kısımda arıza ve sorunlara ait notlar, uyarılar görmeye başlayacaksınız. Bu uyarıları txt belgesi olarak kayıt etmek istiyorsanız yukarıdaki komutun hemen altına şunu ekliyorsunuz;
define( ‘WP_DEBUG_LOG’, true );
Sonuç şu şekilde olacak:
define(‘WP_DEBUG’, true); define( ‘WP_DEBUG_LOG’, true );
Ve kayıtlar wp-content klasörü içerisinde debug.log adıyla sizleri bekliyor olacak.
Karşınıza çıkan uyarı ve arıza uyarılarına bakarak sorunu tespit etmeye, çözüm aramaya başlayabilirsiniz. Bende geçmişte temamdan kaynaklı yavaşlama sorununu bu yöntemle tespit edip, çözüm üretebilmiştim. Hata ayıklama ile işiniz biter veya kullanmak istemezseniz wp-config dosyasındaki debug özelliğini true’dan false’ye çevirebilirsiniz.


2) Sorun tespiti ve performans artışı için Query Monitor eklentisini kullanabilirsiniz.


WordPress.org eklentiler sayfasından ulaşabileceğiniz Que eklentisini kullanarak, anlık olarak sitenizin performansını etkileyen uzun sorguları, uyarı ve hataları takip edebilirsiniz. Kırmızı renkle görüntülenen verileri analiz ederek sitenizin hızında artış ve sorunlarda düzeltme sağlayabilirsiniz. Örneğin siteniz için yavaşlamaya sebep olan bir eklentiyi bu sayede tespit edip, eklentinin alternatiflerine yönelebilir veya o eklentinin özelliklerinden feragat edebilirsiniz.


3) Eklenti veya temalardan yardım alabilirsiniz.


Sitenizde bir sorun var ancak ilk iki tavsiyemden yararlanamıyorsanız admin panele girip eklenti ve temalar yardımı ile sorun tespit etmeyi deneyebilirsiniz. Eğer sorunun kaynağı kullandığınız bir eklenti veya tema ise hemen kendini ele verecektir.
Admin panelinden eklentiler sayfasına gider, sırayla yada tümden eklentileri pasif edersiniz. Sorun düzeldiyse kaynağı eklentilerden biridir. Eklentileri incelemeye veya alternatif eklentiler bulmaya geçebilirsiniz.
Sorun eklentilerde değilse, admin panelinde Görünüm > Temalar yolundan kullandığınız temayı geçici olarak başka bir tema ile değiştirebilir, bu sayede sorunun tema kaynaklı olup olmadığını tespit edebilirsiniz.
Temanızda kullanılan hatalı bir kod veya komut, sitenize erişilememesine sebep olabilir. Aynı şekilde eklentilerden birinde ortaya çıkan sorun, eklentinin pasif olmasına rağmen temada yer alan (shortcode) kısa kodu, sitenizin belli bölümleri veya tamamına erişimini durdurabilir. Bu sebeple sorun tespitinde eklentileri kapatmak, tema değiştirmek geçerli yöntemlerden biridir.
Eğer arıza sebebiyle admin paneline dahi giremiyorsanız bu durumda yapacağınız ilk şey ftp yolu üzerinden wp-content/plugins klasörüne giderek plugins klasörünün adını değiştirmek veya wp-content/themes klasörüne girerek aktif temanın adını değiştirmek olmalı. İsim değişikliği yaptığınızda eklentiler pasif hale gelecek, aktif temanız pasif hale geçecektir. Bu adımdan sonra admin paneline girebiliyorsanız sorun tespiti için eklentiler veya temaya odaklanabilirsiniz.


4) Tema ve Eklenti sorunları için destek sayfalarına bakabilirsiniz.


Arıza ve sorunun kaynağının temanız veya eklentilerden biri olduğuna eminseniz hata çözümünü önce Google’da arayabilir, çözüm bulamıyorsanız eklenti veya temanın geliştiricisinin destek sayfasından yardım talep edebilirsiniz. Temalarda genelde ücretli sürümler için destek sağlansa da eklentiler için geliştiriciler Wordpress.org altında her daim ücretsiz destek sunabiliyorlar.
Ama öncesinde şüphelendiğiniz temanın veya eklentinin ilk sürümlerini, editlenmemiş sürümlerini denemenizi öneririm. Sürüm güncellemesinden ve hatalı düzenlemelerden sonra çıkan sorunları tespit etmenin en güzel yolu, eski bir sürümden faydalanmaktır. Tabi sorunun sebebi eski sürüm kullanıyor olmanız değil ise.


5) Tekil sayfa sorunlarını tespit etmek için sayfadan kurtulmak.


Eğer sitenizin tamamında değil, sadece bir yada birkaç sayfada sorun çıkıyorsa o sayfadan kurtulmayı yada alternatif sayfa yaratmayı deneyebilirsiniz. Örneğin sorunun sebebi sağ tarafta ve sadece o sayfada kullandığınız bir bileşen ise, o bileşeni bulmak için bileşenleri tek tek kapatmanız gerekebilir. Sorunun sebebi yazınızın içerisine kaynayan bir kod demetiyse yazıyı not defterine aktarıp oradan yeniden oluşturmanız yada editörde yazı kaynağına bakıp kod demetini yazıdan ayırmanız gerekebilir.


6) Veritabanı kaynaklı sorunlar için yeniden yükleme yapmak, xml yedeği ile sıfırdan kurulum yapmak.


Temaya baktınız, eklentilere baktınız ancak sorun buralardan değilde veritabanından kaynaklanıyorsa veritabanı yedeğinizi yeniden yüklemeyi deneyebilir,veritabanını onarmayı deneyebilir veya mevcut yedekten, eski bir yedekten Araçlar > Dışa Aktar yolunu izleyerek xml yedek oluşturarak sıfırdan temiz kurulum yapabilirsiniz.
Xml yedek alırken dosya yükleme ve zaman aşımı limitlerine dikkat etmeniz gerekir. Eğer bu ayarlar host alanınız için doğru olarak yapılmamışsa xml aktarımı yarıda kesilebilir veya içeri alma aşamasında sorun çıkabilir. Mevcut WordPress sürümü 4.7’de dahi xml dışa aktarma özelliği düzgün olarak çalışıyorken, yanlış ayarlar sebebi ile bazen xml aktarımında sorunlar çıkabiliyor.
Eğer bu şekilde bozuk bir xml dosyasını içeri aldıysanız, sonrasında tekrar sorunlar yaşamanız sürpriz olmamalı.


7) Host alanı yapılandırmasından kaynaklı sorunları tespit etmek.


Herşeyi denediniz ama sorunu bir türlü bulamadınız, çözemediniz. Bu durumda host yani barınma hizmeti sağlayan firmadan, host alanı ayarlamalarından şüphelenmeye başlayabilirsiniz. Bunun tespiti içinde iki alternatifden yararlanabilirsiniz;
a1) Farklı bir yerden barınma hizmeti kiralayarak sitenizi buraya yükler, sorunlar devam edecek mi kontrol edersiniz.
a2) İkinci bir alan kiralayamıyorsanız wamp server yazılımı yardımıyla bilgisayarınızda localhost kurulumu yapar, sorunların localhost’da devam edip etmediğini kontrol edebilirsiniz. Wamp server’da da sorunlar çıkabilir ancak php.ini, .htaccess ayarlamaları ile host alanında yapamadığınız müdahaleler varsa bunları yaparak sorunun düzelip düzelmeyeceğini izleyebilirsiniz.

İnternet hızı, günümüz koşullarında en çok dikkat edilen hususlar arasında yer alıyor. İnternet hızının yavaş olması, internette gezinme deneyimini olumsuz etkilediğinden bir süre sonra sinir bozucu bir hal alabiliyor. Pek çok kişi, internet hızını artırmak için çeşitli yöntemler sunuyor ancak bunların birçoğu sadece söylentilerden ibaret diyebilirim. Bizler de bu rehberde, internet hızını artırmakla ilgili yanlış bilinenleri sizlerle paylaşıyoruz.
1. Önbelleği Temizlemek İnterneti Hızlandırmıyor

Yaygın olarak konuşulan internet hızlandırma yöntemlerinden biri olan önbellek temizleme işlemi, internet hızını artırmıyor. Geçici internet dosyaları, çerezler, web sitesi verileri, form doldurma bilgileri, tarama geçmişi vb. şeyleri temizlemek faydalı olabilir, ancak internet hızı üzerinde bir etkisi olmayacaktır.
2. IPv6’yı Devre Dışı Bırakmak Hızı Arttırmıyor


Yakın zamanda IPv4’ün yerine geçecek olan IPv6, daha fazla numerik adres sunma ve daha iyi ağ güvenlik önlemlerini sunan bir teknoloji. Yine efsaneye göre, IPv6 özelliğinin kapatılması ile internet hızının artacağı söyleniyor. Bu tamamen yanlış yorumlanıyor diyebiliriz. Bunu kapattığınızda, bazı sitelerin görüntülenmesinde sorunlar yaşayabilirsiniz.
3. SSL, İnterneti Fazla Kullanmıyor


SSL / TLS, güvenlik için oluşturulmuş protokollerdir. İnternet tarayıcıları, mesajlaşma servisleri ve daha birçok uygulamada bulunan bu protokoller, bant genişliğini yok denecek kadar az kullanıyorlar. Bunları devre dışı bırakmak, internet hızınızı artırmayacağı gibi güvenlik konusunda da riskler doğuracaktır.
4. İnternet Hızı Arttırma Uygulamaları İşe Yaramıyor

Dial-up modemlerin popüler olduğu dönemlerde, internet hızını arttıran yazılımlar bir hayli meşhur olmuştu. Pek çok yazılım, Windows ve ağ ayarlarını otomatik olarak optimize ederek internet hızında anlık ve mucizevi bir artış sağladığını iddia ediyordu.
Şimdilerde kullandığımız bağlantılar, üçüncü parti yazılımlar tarafından desteklenmeyecektir. Şansınız varsa, kullandığınız yazılımlar hiçbir işe yaramadan çalışacaktır. Aksi durumda ise cihazınıza kötü amaçlı yazılımlar yükleyerek internet bağlantınızı önemli derecede yavaşlatabilirler.
5. DNS Temizlemek Hız Artışı Sağlamıyor

Komut İstemi’ne ipconfig /flushdns komutunu uyguladığınızda, DNS önbelleğini anında temizleyecektir. Bu komutu uygulamak, internet hızı üzerinde yok denecek kadar az etkiye sahiptir. Yani DNS önbelleğini temizlemenin, internet hızını artırmakta etkisi yok. Hatta, geçici olarak hızınızı yavaşlatabilecektir.
İnternet hızı nasıl arttırılır?


İnternet hızınızı arttırmak için yukarıda sıraladığımız yöntemleri deniyorsanız, bunlardan vazgeçmenizi öneriyoruz. Bunun yerine kullanabileceğiniz yöntemler elbette mevcut. Modem hızınızı arttırma yollarını deneyebilir, kablo uzunluklarınızı gözden geçirebilir, modeminizi evin her noktasından eşit sinyal alabilecek şekilde konumlandırabilirsiniz.